Beyaz Ölüm Gönderileri
Beyaz Ölüm kitaplarını, Beyaz Ölüm sözleri ve alıntılarını, Beyaz Ölüm yazarlarını, Beyaz Ölüm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“ Ve ne yazıktır ki Ahmet Muhip Dıranas’ın dediği gibi “4 yıl kurtlar insan etine doymuştu.”
“ Enver Paşa ne de Kurmay Albay Hafız Hakkı bey ömürleri süresince fiilen bir alay komutanlığı dahi yapmış kişiler değillerdi. Kendileri o güne kadar kazandıkları deneyimleri ile değil içgüdüsel bir tavırla içlerindeki başarı hırsı ve susamışlığı ile o mevsimde o bölgede bu arazide böyle bir kuşatma ve çevirme harekâtı ile Rus ordusunu yeneceklerine inanıyorlardı.”
“ Enver Paşa Köprüköy’e gelir gelmez saldırının emrini hazırlamaya başlamıştır. Enver Paşa’nın yanında yalnız alman subaylar bulunmaktaydı.
Emri Alman yarbay Feldman hazırladı, General Bonsart von Schellendorf’un onayını da aldıktan sonra Enver Paşa’ya sundu.
İşte Tarihi Sarıkamış Harekatı’nın başlama emri. 19 Aralık 1914 Saat 22:00”
“Kapının önünde on ceset yatıyordu. Köy evlerinin birisinin kapısını açtırdı odun tomrukları gibi üst üste yığılmış istif edilmiş cesetleri gösterdi. Soğukdan taş kesilip heykeller gibi duran bu vücutlar bozulmuyor ve kokmuyordu. Bunların niçin gömülmediğini sorduğunda aldığımcevap tek kelime idi: “Soğuktan” Ardından ekledi kazma işlemiyor ki. Evvela odun bulup bir gün devamlı bir şekilde toprağı yumuşatmak ve sonra da kazdırmak gerekir. Halbuki benim yanımda ne yakacak odun ne de kazdıracak insan var. Bu eksiklerimi gönderiniz ve bunları defnedeyim. İşte yol boyunca böyle mezarlarına kavuşmamış nice şehitler gördüm.”
“ Aslında 20. yüzyılın başlarında Avrupa artık sınırları sığmaz olmuştu. bir taraftan ekonomik rekabet, sömürgecilik ve milliyetçilik akımları Avrupa’yı tam anlamıyla ikiye bölüyordu. Özellikle Almanya ile Fransa ve Rusya ile Avusturya arasındaki çekişmeler büyük gerginliğe dönüşüyordu.”
“ Enver Paşa’nın düşüncesine göre Alman taraftarı olmak Osmanlı İmparatorluğu’nun çıkarları bakımından çok önemliydi. Çünkü eğer Osmanlı imparatorluğu Almanya’nın yanında savaşa katılacak olursa Rusya’nın da içinde bulunduğu itilaf devletleri grubunun Balkanlar’daki ilerleyişine son verecekti.”
“ Gaz yağından iğnesine, silahından mermisine her şey için dışa bağımlı olan memlekette ne düzgün bir yol ne gereği gibi bir liman ne fabrika ile düzgün bir atölye vardı.”
“ Şunu da kabul etmemiz gerekir ki, Osmanlı imparatorluğu birinci Dünya Savaşı’nda yalnız kendi gücüne dayalı ve uzun süreli başarılı sonuçlar alabilecek her türlü dinamiklerden yoksundu.”
“ Her karakter ve hatta kabiliyet kendini mahvedecek zaaflarını beraberinde büyütür.”
“ Büyülü Beyaz Ölüm herkesi kucağına davet eder, Beyazlık Azrail olup insanın başına dikilir.”
“ Savaş iki taraf arasında oynanan tarif edilemeyen süprizlerle dolu bir oyundur ve iki taraf içinde gerçek bir sosyal travmadır. Hem de sadece içinde bulunduğu dönemi değil gelecek kuşaklar da etkileyen bir sosyal travma.”
“Ölümün beyaz olanı var mıdır, bir insan nasıl donar hiç hayal ettiniz mi?”
Balkan Savaşı'nın Kaybedilmesi Üzerine
"(...)
Düşmanlar bu kazanılan kolay zaferin sarhoşluğu ile Trakya'daki tüm Türk köylerini yakarlar, yıkarlar ve geri kalan Türk halkını sürerler.
Durum öyle acıklı bir hale gelmiştir ki Osmanlı Avrupasında'ki ister asker ister sivil olsun tüm Türk halkı İstanbul'a doğru koşar adım kaçmakta ve Trakya'yı adeta
Sayfa 174Kitabı okudu
Balkan Savaşı'na Girilirken Halk ile Yönetimin Tutumu ve Gerçekler
"... tüm Balkan Devletleri Osmanlı yönetimine verdikleri bir ültimatom ile kısa bir süre sonra başlayacak olan Balkan Harbi niyetlerini açığa çıkarmış olmaktadırlar.
Aslında Osmanlı İmparatorluğu böyle olası bir savaşa hem siyasi hem ekonomik ve hem de siyasi bakımdan oldukça eksikli ve hazırlıksızdır.
Ancak siyaset yine işin kolayına kaçmış ve halkı bir savaş havariliğine soyundurmuştur.
Hemen hemen yurdun büyük bir bölümünde savaş taraftarı mitingler yapılmaya başlamıştır bile. (...)
Özellikle bütün bu mitinglerde İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin lideri olan Talat Paşa'nın coşturucu konuşmalar yapması, gençler üzerindeki savaş tahriklerini en yüksek kademeye çıkarmaktadır.
Bu sırada neredeyse tüm medyanın bu gibi görüşleri destekler yayınları üzerine artık Üniversite Gençliği de 'Zillete yaşamaktansa, mertçe ölmek evlâdır. O halde yaşasın savaş!' sloganları ile büyük bir baskı oluşturmaktadır.
İşte o günün havasını anlatan Teğmen Selahattin'in kaleminden dökülen sözler:
'Koca İtalyan Donanması gelmiş boğazları kapatmış!..
Trablusgarp elden gitmiş!..
İzmir'den Antalya'ya kadar Oniki Ada ellerinde!..
Bizimkiler; 'İtalya da kim oluyormuş? Çanakkale'deki kayıklara adam bindirsek İtalyan Donanması'nı havaya uçururuz!..' gibi sözlerle etraflarını avutmakta!..
Haddiniz varsa 'Olmaz!' diyin!..
Hemen size vurdukları damga; 'Hain Korkak, Cahil!..' "
Sayfa 166Kitabı okudu