Yazar, evrenin tesadüf olarak oluşması düşüncesinin karşısında, yaradılıştaki ölçüyü bilimsel olarak öne koyarak, var olan dengeden küçücük sapmaların bugünkü yaşamı ortaya koyamayacağını ve bu dengenin oluşumunda mutlak bir yaratıcının varlığını kanıtlama amacıyla bu kitabı yazmıştır. Bilimsel verilerin arasında ya da sonunda, yazar hayranlığını belirterek yaratıcıya atıfta bulunmuş ve tesadüfi oluşumun ihtimallerinin de ne kadar düşük olabileceğini matematiksel verilerle sunmuştur.
Kendisi hakkında herhangi bir bilgiye ulaşamamış olmakla birlikte bazı düşüncelerin kesinliğine vurgu yapması açıkçası kimliği, bilgisi hakkında beni düşündürmüştür. Tabi alıntıları ve kaynakçası, sunmuş olduğu düşüncelere güvenimi pekiştirmiştir. Yine de bilginin değişebilirliği göz önünde bulundurulduğunda şüphe güzeldir.
Tanrıya ulaşabilmek, ona onun yasalarıyla ulaşabilmek konusunda, matematiksel kesinliğiyle bilim en güzel aracı olmaktadır. Bugün ve geçmişte bu aracıyı, insan olarak belirleme hatasına düşenler, başkalarının, kısır,kısıtlı ve özürlü düşüncelerinden bir adım dahi öteye geçememektedirler.
Aydınlığa bilim ve düşünce ile..
