Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilginin Sırrı - Jnana Yoga

Swami Vivekananda

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Düşünen varlıklar farklılaşır; farklılık düşünmenin ilk işaretidir. Düşünen bir kişiysem, farklı fikirlerin olduğu, düşünen insanların olduğu bir yerde yaşamayı seçmeliyim.
Sayfa 284 - Purnam YayınlarıKitabı okudu
Özgür bırakmadığınız hiçbir şey gelişemez.
Sayfa 78 - Purnam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Felsefe, zevkten vazgeçmenizde değil, zevkin gerçekte ne olduğunu bilmenizde ısrarcıdır.
Sayfa 140 - Purnam YayınlarıKitabı okudu
Cennet: mutluluktan, mutsuzluğun çıkarılması fikridir. Yani bu yaşamın zevklerini isterim ama mutsuzluklarını istemem deriz. Bunun iyi bir fikir olduğuna, kulağa hoş geldiğine şüphe yok, ancak bu fikir baştan aşağı hatalıdır; çünkü mutlak iyi ve mutlak kötü diye bir şey yoktur.
Sayfa 139 - Purnam YayınlarıKitabı okudu
Peki, neden kötülükleri görürüz? Karanlıkta bir hırsız, ağaç kütüğünü gördüğünde, "Bu bir polis." der. Sevdiği kişiyi görmek için bekleyen genç bir adamsa kütüğü gördüğünde, onun sevgilisi olduğunu düşünür. Kendisine hayalet öyküleri anlatılmış olan bir çocuk, kütüğün bir hayalet olduğunu zannederek, çığlık atmaya başlar; ancak o her zaman bir ağaç kütüğüdür. Biz dünyayı kendimiz gibi görürüz. Masanın üzerinde bir altın kesesinin olduğu bir odada, biri bebeğin bulunduğunu düşünün. Bir hırsız gelip altınları çalsa, bebek altınların çalınmış olduğunu bilir mi? İçimizde ne varsa, dışarıda onu görürüz? Bebeğin içinde hırsız yoktur ve dışarıda da bir hırsız görmez. Bu, her şey için geçerlidir. Dünyanın kötülüklerinden ve günahlarından bahsetmeyin, hâlâ kötülükleri görmeye bağlı olduğunuz için ağlayın. Her yerde günah gördüğünüz için üzülün ve dünyaya yardım etmek istiyorsanız, dünyayı kınamayın, daha da zayıflatmayın.
Sayfa 46 - Purnam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dinlerin iddia ettiği gerçeklerin ne kadarının doğru olduğu sorusunu bir yana bıraksak da, tüm dinlerde ortak bir özellik buluruz. Dinlerin hepsi, fiziğin somut çeşitlerine karşıt olan soyutlamalardır. Örneğin; yüksek dereceli tüm organize dinler, ister Soyutlanmış Varlık, Her Şeye Gücü Yeten Varlık, Tanrı olarak isimlendirilen Soyut Kişilik biçiminde olsun, ister Ahlak Yasaları ve tüm varoluşun temelindeki Soyut Öz olsun, Soyutluk Biriminin en saf halini alır. Günümüzde de, aklın duyular üstü durumunu göz önüne almadan dinleri vaaz etme çabasında, Kadimlerin eski soyutlamaları alınır; 'Ahlaki Yasa', 'İdeal Birlik' ve benzeri isimler verilerek bu soyutlamaların duyularda olmadığı gösterilir. Hiçbirimiz henüz 'İdeal İnsanoğlu'nu görmedik; ancak yine de buna inanmamız istenir. Hiçbirimiz henüz mükemmel bir kişi görmüş değiliz, ama bu ideal olmaksızın ilerleyemeyiz! Tüm farklı dinlerde, bazen bir şey şahıs olarak veya şahsi olmayan Varlık biçiminde, bazen bir Kanun olarak, bazen ise Varlık olarak ya da Öz olarak, İdeal bir Soyutlama Birimi göze çarpar ve kendimizi hep bu ideale yükseltme mücadelesine gireriz.
Sayfa 19 - Purnam YayınlarıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.