Bilincin Ölümsüz Alevi Gönderileri
Bilincin Ölümsüz Alevi kitaplarını, Bilincin Ölümsüz Alevi sözleri ve alıntılarını, Bilincin Ölümsüz Alevi yazarlarını, Bilincin Ölümsüz Alevi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hiç şüphesiz ki yaşam bize başkalarını taklit etmemiz için değil kendi benliğimizin içindeki tohumda saklı olan ağacı büyütüp geliştirmemiz için verilmiştir. Yaşam bir taklit değil, özgün bir yaratıdır.
Sayfa 56Kitabı okudu
Tanrı’nın tapınağını sevgide bulamayan Tanrı’yı başka hiçbir tapınakta bulamaz.
Sevgi sadece vardır. O birisine yönelik değildir. O sadece oradadır.
Sevgi birisine yönelik olduğunda, bu bir aldatmacadır; böylesi bir “sevgi” bir bağımlılık, bir arzudur.
Sevgi sadece kendisi olduğunda, arzu değil duadır.
Arzu okyanusa akan nehirler gibidir; sevgi ise okyanusun kendisi gibidir. O kimseye doğru akmaz. O sadece kendisidir.
Birine doğru çekilmesi söz konusu değildir; o kendi içinde var olur ve tıpkı okyanus gibi o da duadır.
Sayfa 193 - Omega YayıneviKitabı okudu
Gerçek din ayrılık değil, birliktir. O ikilik değil, tekliktir.
Ona, duvarlar inşa ederek değil, duvarları yıkarak erişilebilir.
Fakat sözde dinler şimdiye dek hep ayrılıklar yaratıp duvarlar diktiler ve halen de buna devam ediyorlar.
Sayfa 167 - Omega YayıneviKitabı okudu
Ölüm yaşamın zıttı değil, onun tamamlayıcısıdır.
Sayfa 165 - Omega YayıneviKitabı okudu
Gereksiz bir şeye cevap vermekte gereksizdir, dedim.
Bir şeyin karşı çıkmaya değer olduğunu kabul ettiğimizde onu önemli bir hale getirmiş olmuyor muyuz?.
Eleştirmeye gereksinim duyan, dedikodu yapmaktan keyif alanlar asla durmaz.
Onların hepsi çok iyi birer mucittir ve her zaman yeni yollar bulacaklardır.
Sayfa 162 - Omega YayıneviKitabı okudu
Ego vasıtasıyla kazanılan her ne varsa onun bir cehennem olduğu önünde sonunda anlaşılır ve ego da asla cenneti ele geçiremez çünkü cennette hiç ego yoktur.
Sayfa 159 - Omega YayıneviKitabı okudu
Taklit edilebilen bir maneviyat gerçek maneviyat değildir.
Sayfa 157 - Omega YayıneviKitabı okudu
Mutluluğun ne olduğunu öğrenmekle ona erişmek aynı şey değildir.
Mutluluğun ne olduğunu bilmek ve mutluluğu yaşamak iki karşı kutuptur. Mutluluk hakkında öğrendiklerin mutluluk değil, tam tersine acı ve ısdırap getirir.
İnsanın mutluluğun ne olduğunu bilmesi ama mutlu olmaması, işte gerçek Istırap budur.
İnsan sırf bu basit nedenden bitkilerden, hayvanlardan ve kuşlardan çok daha fazla ısdırap çekmektedir.
Öte yandan cehalet mutluluk değildir. Cehalet ıstırabının, sefaletin farkında olmamaktır yalnızca.
İnsan mutluluğu ancak bilgisinin ve cehaletinin ötesine geçtiğinde bulabilir. Cehalet ıstırabının farkında olmamaktır, bilgi ise farkında olmaktır.
Mutluluk hem bilgilen hem de cehaletten kurtulmuş olmaktır. Hem bilginin hem de cehaletin ötesine geçmenin sonucu zihinden kendini kurtarmaktır ya bir insan zihninden kurtulduğu anda özüne döner.
Mutluluk, saadet öze kök salmaktır. O özgürlüktür ve kutsallıktır.
Sayfa 153 - Omega YayıneviKitabı okudu
Eğer hayat acılı bir deneyim ise, o zaman anlamalıyız ki onun acılı hale gelmesine neden olacak bir şeyler yapmışızdır.
Hayat kişinin bir yankısıdır. Hayat kişinin kendi yansımasıdır.
Sayfa 150 - Omega YayıneviKitabı okudu
Din sadece bir düşünceden ibaret değil de, bizzat hayatın kendisi olduğunda anlam taşır.
Dinlerin çoğu düşüncelerdedir. Fakat o din sizi yüceltir mi? O sizi ancak batırabilir.
Eğer din sadece düşüncelerde bulunuyorsa, öyleyse ondan daha gerçekdışı bir şey olamaz.
Din sadece kutsal metinlerde yaşıyorsa ölüdür.
Din sadece sözlerde yaşadığı müddetce pasif durumda kalır.
Din ancak yaşamın içinde varlığını sürdürdüğünde can bulur.
Sayfa 147 - Omega YayıneviKitabı okudu
Gerçek hayatın başlayabilmesi için kişinin sahte yaşamda ölümünün gerçekleşmesi gerekir.
Atom büyük boşluğa yerleşebilmek için dağılmalıdır.
Bir tarafta ölüm olan diğerinde hayat haline dönüşür.
Egonun ölümü ruhun doğuşudur. Bu yok oluş değil, gerçek var olmuştur. Bu gerçeği anlayamayanlar hayattan yoksun kalacaktır.
Sayfa 145 - Omega YayıneviKitabı okudu
Ego kalbi taşlaştırır. O, hayatta gerçek, iyi ve güzel olan her ne varsa hepsinin ölümüdür.
Bugün din adında varlığını sürdüren şey, egonun çok üstü kapalı ve çapraşık yollardan kendini beyanıdır. Şiddetin kökeninde tamamen ego vardır.
Sayfa 140 - Omega YayıneviKitabı okudu
“Ben” ile dolu olanlar sevgiden yana boştur. “Ben” istismarın merkezidir. Onun hizmeti bile bir istismar olur.
Hizmet ederken bile o aynı “Ben” gelişir ve güç bulur.
İnsanlık, hizmetkarların egosunun farkında değil mi? Bir istismarcının egosu bile alçakgönüllülük örtüsüyle gizlenmiştir ama bir hizmetkarın alçakgönüllülüğü egonun düpedüz beyanıdır.
Hiç kimse duymadan, bilmeden hizmet edenler ve hizmet etmek için fırsat kollayanlar kutsanmış kişiler değil mi?
Sevginin bilinmeyen elleri tarafından verilen hizmetten daha büyük bir gayret ya da dua yoktur.
Sayfa 131 - Omega YayıneviKitabı okudu
Ancak içindeki çirkinliği görebilen biri kendisine güzellik katmaya muktedirdir.
Bir insanda bunlardan ilkini görebilme kapasitesi bulunmadığında ikincisini görmesi de imkansızlaşır ve kişi çirkinliğinin üzerini örtüp, bunu tamamen unutmakla meşgul olduğunda, sonsuza dek çirkin olarak kalır.
Öncelikle kendimi olduğu gibi tanımalıyım. Bunun başka bir alternatifi yok.
Daha yolculuğun ilk etabında sahteliğe yer açarsak, işin sonunda gerçeği asla bulamayız.
Sayfa 129 - Omega YayıneviKitabı okudu
Düşmanlık düşmanlığı doğurur.
İşte bu nedenle düşman yok edilebilir ama düşmanlık hep kalacaktır.
Dost ve düşman dışta görünür ama kökeni kişinin özündedir.
Sayfa 124 - Omega YayıneviKitabı okudu