Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bin Yılın Göçü - Alpler Çağı (1.Cilt)

Hasan Erimez

En Yeni Bin Yılın Göçü - Alpler Çağı (1.Cilt) Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Bin Yılın Göçü - Alpler Çağı (1.Cilt) sözleri ve alıntılarını, en yeni Bin Yılın Göçü - Alpler Çağı (1.Cilt) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ben tanık olacağıma oldum. Bak şimdi sende tanık ol. Bunların nasıl devlet kurduklarına hayret ediyordun. Bunlar işte böyle devlet olurlar. Kılıçları ve töreleri var. İkisi birbirinin dayanağıdır.Bir eğri iş, adamın boynunu kılıca götürür. Kılıç töreyi yerine getirir. Töreyi yerine getiren adam da devlet yüceltir. İster Çağrı’nın olsun ister başkasının. Sarayı da olmasa, toprağı da olmasa, emin ol ki; orada bir devlet yükselmiştir. Töreli adam ve de kılıcını konuşturmasını bilen adam devletli adamdır. Sen hala burada otur akıl kurcala, siyaset yürüt. Onlar orada bir kılıçla senin bütün siyasetini alaşağı ettiler…
Çağrı Bey sanki Allahtan haberlenmiş gibiydi.Hem kılıcımıza hem beğimize güvendik. Ve buyruğu ile kör geceyi yırtarak karargâha hücum ettik. Say ki onlar Ebrehe’nin ordusu oldu, biz ebâbil kuşlarıydık.
Reklam
Çinli ile kanlı bıçaklı olduğumuz çağlarda Bilge Kağan nâm atamız, “Çin’in tatlı sözüne ve ipeğine kanma” diye tembih etmiş. Ne bilge söz değil mi? Adı gibi adlanmış. Çin dediği say ki kamu düşmanlardır. İpek dediği say ki altundur, topraktır, maldır. Tatlı söz verip, mal vaat kılıp aklınızı çelmek isterler. Evvelce buna kananlar kamagın ölmüştür. Eğer kanarsanız siz de öleceksiniz…
Oğuz’da yiğit tükenmez. Devletli ve de kudretli ve hem dahi kağan arslan yalı cesaretli bir Oğuz, şol âleme düzen vermeye kadirdir. Tanrı da böyle bir Oğuz’u göndermeye kadirdir.
“Yook” dedi Fakı Baba, “ Şol âlemin düzene koyulması için bir Oğuz yiğidi çıksa dahi yeter.”
“Oğuz, Oğuz…” dedi Kara Yatu Beğ, “Oğuz’un bu cehennemden çıkması için ancak Tanrı Teâlâ’nın Nuh Yalavaç tufanı gibi bir tufan verip şol âlemi yeniden düzene koyması gerektir.Yoksa bu kara çağın içinden…”
Reklam
Ne İç Oğuz kaldı ne Dış Oğuz, Fakı Baba. Oğuz, düşman başına dilenmeyecek bir cehennemin içine düştü. Düştü ki hem nasıl…
Oğuz avradı hep böyledir. Sen kurt musun? O da bir kurttur. Sen alp misin? O da bir alptir. Hele de katı tavır koyup çenelendi mi uğraş ki durdurasın.
Düşman pençesi sivrilmiş, kâfir kılıcı bilenmiş, cehennem büsbütün çevremizi sarmıştır. Bundan sonrası ya devlet başadır, ya kuzgun leşedir.
Çağrı ve Tuğrul’a haber göndereceksen onlar da bilsin; Oğuz, bu kadar devletsiz kalmaya alışkın değildir. Bize devlet mesele midir? Kana belenip ateşle dalaşır, can pazarında döğüş eder yine de bir devlet yüceltiriz.
Reklam
Ak günde herkes arslan kesilir. İş ki dünya başımıza dar olduğunda cesareti gösterip soyluluğu ve beğlerbeğiliği kuşanalım.
“Hah”dedi Çavudur Beğ yazıklanarak, “ Yabgulu Oğuz’u devletli, Karluk Türkmeni devletli, Oğuz’un kâfiri devletli, herkes devletli, yazgıya bak ki Selçuk Oğuz’u devletsiz kalmıştır. Günümüze it ağlar olmuştur. Halimize kim vah çalsın? “
Süleyman’ın Anka Kuşu, Oğuz’un üzerinde dolaşıp devlet versin, hey!
Yengikent ıradıkça devletlik ıradı. Devletlik ıradıkça, hanlık ıradı. Kayı’ya ırayan hanlık, asi gelenlerin kucağına kaldı.
Kutluk Yabgu, “göç” seslerini işittikten sonra hazırlıklara başlamıştı. O göç hazırlığını başlattığında, Salur Beği ve saflıları da Yengikent üzerine akın hazırlığı başlatmıştı. Geldiklerinde terk edilmiş bir Yengikent, sahipsiz bir devlet ve de dirlik ağacına asılmış Çavlı Koca’yı bulacaklardı.
76 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.