Bin Bir Gece, ilk bakışta, sınırsız bir düşsellik alıştırması olduğu izlenimini yaratır, bununla birlikte, bu dolambacı keşfeder etmez, bunun
sadece başına buyruk bir karmaşa değil, bir imgelem aşırılığı olduğunu anlarız. Düşün de yasaları vardır. Onca ilintiyle dolup taşar: üç sayısının yinelenmesi, kopan azalar, insan bedenlerinin hayvanlara dönüşmesi, prensesierin güzelliği, kralların ihtişamı, büyülü tılsımlar, bir insanın isteklerine tutsak olmuş her şeye gücü yeten cinler. Bu yinelenen öğeler olay ör güsünü oluşturur ve tek bir kişiye atfedilemeye cek kadar kusursuz bu büyük ve kolektif yapıtın kişisel biçemini meydan getirir.