Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bir Cadı Masalı

Leyla Navaro

Bir Cadı Masalı Gönderileri

Bir Cadı Masalı kitaplarını, Bir Cadı Masalı sözleri ve alıntılarını, Bir Cadı Masalı yazarlarını, Bir Cadı Masalı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendimize koyduğumuz iç sınır ve kısıtlamalar, genellikle dışarıdan gelebilecek olanlardan çok daha güçlüdür.
Birçok erkek , karısına gösteremediği ilgiyi, veremediği sevgiyi parayla örtbas etmeye çalışır. Bir şeyler satın alarak veya para verip “susturarak” kendini bu “külfetten” kurtarır.
Reklam
“Aşırı titizlik ve aşırı temizlik, yaşam engellenmişliğinin oluşturduğu iç kızgınlığın obsesif bir dışavurumudur.”
Ataerkil düzen "ideal anne" imgesini kızgınlıktan tamamen arınmış olarak görmek istemektedir.
Bu sert çağrışımları nedeniyle, gerekli durumlarda yaşanması son derece doğal ve sağlıklı olan bu duygu (kızgınlık) , özellikle kadınlarda engellenmiştir. Erkeklerde "erkeksi", "güçlü", "hakkını koruyan", "güvenli davranış" olarak onay, hatta beğeni gören kızgınlık duygusu, kadınlarda yaşanmaması gereken çirkin, kötü, yıkıcı bir duygu olarak kabul edilir toplumca.
Her şeye kızarak iletişim kurmaya alışık kişilerin, bir şekilde üstünlüklerini kanıtlamak için bu yolu seçmiş olduklarından söz eder Butler.
Reklam
Sen mi gerçek adını söylersin dağa küsmüş tavşan, yoksa ben mi söylim adını olgunlaşmamış insan :)) Söylemek istediklerini net ve doğrudan değil de dolaylı olarak ifade eden, başkasına söylüyormuş gibi yapan, mesafe koyarak karşı tarafın aklını okumasını bekleyen veya hiç beklenmedik bir ortamda aniden iğneleyici gönderme yaparak "taş atan" ifade tarzı, kültürümüzde epeyce yaygındır.
"Şimdi buna kızmazsam 'erkeksi' görünmeye- ceğim," düşüncesiyle, kızması şart olmayan durumda bile kızıp bağıran, saldırganlaşmak zorunda bırakılan, tahrik edilen erkekler, aslında kendi duygularıyla değil, toplumun cinsel rol beklentileriyle hareket ederler.
Özellikle kızgınlığı ilgilendiren durumlarda, kadınlar: "Şimdi bunu söylersem bana 'dırdırcı' diyecekler veya 'cadı' olacağım, 'çirkin' görüneceğim," düşüncesiyle tepkilerini erteler. Kadınlar kızdığında, "dırdır etme, cadıya benziyorsun veya histerik oluyorsun," yorumları, kadınları etkileyen ve engelleyen haksız etiketlemelerdir. Bunların etkisiyle çoğu kadın kızgınlığını duymamayı, bastırmayı veya dile getirmemeyi yeğler.
Acı veren temel duyguların varlığını " erkeklik" adına reddederek,toplumumuz erkeklerin insani yönlerini hadım etmekte ve onları önemli çıkmazlara sokmaktadır.
Reklam
Kültürümüz bir kadın için anne olmayı en ulvi şey ve tek sevinç kaynağı olarak romantize etmiştir.
"Mış Gibi" Yaşamak
Çoğunlukla "mış gibi" yaşarız. Birbirimizi seviyor"muş gibi", hiçbir sorunumuz yok"muş gibi", yaptığımızdan pek hoşlanı yor"muş gibi", duy"muş gibi" veya duymak istemediklerimizi duyma"mış gibi" yaparız.
"Yaşamaya Zaman ayıracağız, Özgür olmaya Sevgilim! Ne proje, ne de alışkanlık, Şu anı yaşayacağız sevgilim!..."
“Bitmemiş kavgalar yeni kırgınlıklar ve kızgınlıklar üretir.”
Ataerki peşimizi bırak sen daha iyilerine layıksın :)
.. ataerkil aile düzeni, erkeğin isteklerini bekletmeden, anında tatmin etmek üzere kurgulanmış olduğundan, eşler, anneler, evin kızları ve geleceğin kadınları, babaların, oğulların, kocaların tüm isteklerini söylemelerine, dile dökmelerine veya beklemelerine fırsat bile vermeden anında yerine getirmeye özenle eğitilir ve koşturulurlar.
316 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.