Habermas'ın deyişiyle, bir deri gibi sırtımıza yapışan modernitenin kendi varoluşunu bile ortadan kaldıracak ölçüde belirginleşen patolojilerinin aklın bölünmeleri olarak görülmesi gerekir ve bunların sadece aklın kendisiyle aşılabileceği inancını, dünyanın farklı yerlerinde farklı modernite ve rasyonalite deneyimlerinin olabileceği, ancak bu farklılıkların sözkonusu inancı geriletemeyeceği kabulüyle ifade eder.