Tarkovski'ye göre; çağımızda sinemayı bu kadar büyülü ve çekici kılan şey ise, insanların "yitirdikleri zamanı" arama ve hissettikleri manevi boşluğu doldurma çabasıdır. Seyirci, aldığı bir sinema bileti ile kendi deneyiminin eksikliklerini kapatmaya çalışır, yani bir anlamda yitirilmiş bir zamanın peşini kovalar. Bu sayede huzursuzluk ve iletişimsizlikle belirlenen çağda yaşamının yarattığı o manevi boşluğu doldurmayı umar.