Sayfa Sayısına Göre Bir İnsan Olarak Hz. Muhammed Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Bir İnsan Olarak Hz. Muhammed sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Bir İnsan Olarak Hz. Muhammed kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Herkesin anlayacağı bir üslup kullanması...
Bir arkadaşı kimseye açamadığı büyük bir sıkıntıyı Hz.Muhammed'e getirir.
-Ey Allah'ın Elçisi! Karım bir çocuk doğurdu, teni esmer. Ben ise beyazım.
Hz.Muhammed sorunu anlamıştır. Nezaketi daha ileri gidilmesine izin vermez. Arkadaşının sözünü keserek, bir soru sorar:
+Senin develerin var mı?
-Evet, var.
+Peki, renkleri nedir?
-Genellikle kırmızı.
+İçlerinde boz renkli de olur mu?
-Evet, bazen olur.
+O boz renk nereden gelmiştir?
-Herhalde atalarından birine çekmiştir.
+Karının doğurduğu çocuk da belki atalarınızdan birine çekmiştir.
Arkadaşı tahmin olmuş bir vicdan ve mutlu bir yüzle yanından ayrılır.
Sayfa 34 - Dosteli Derneği Yayınları
Aristo'nun" Bir insanı akıl yönünde eğitip de ahlak yönünden ihmal ediyorsanız toplumun başına bir bela hazırlıyorsunuz demektir."...
Sayfa 39Kitabı okudu
"Fetanet"
Aristo'nun "Bir insanı akıl yönünden eğitip de ahlak yönünden ihmal ediyorsanız toplumun başına bir bela hazırlıyorsunuz demektir" ifadesinde işaret edildiği üzere, birçok üstün zeka sahipleri, bu özellikleri başka insani ve olumlu değerlerle dengelemediği için çevrelerinin, toplumlarının hatta bütün insanlığın başına bela olmuşlar, birçok felaketler yaşanmasına yol açmışlardır. Bu açıdan bakıldığında Hz.Muhammed dengenin tam zirvesinde durmaktadır.
Sayfa 39 - Dosteli Derneği Yayınları
O'nu peygamber kılan diğer üstünlükleriyle beraber bu özelliğini de göz önünde bulunduran Bernard Shaw "İnsanlığın sorunlarının üst üste yığılarak neredeyse çözülemez bir noktaya ulaştığı günümüzde Hz.Muhammed'e her zamankinden daha fazla muhtacız. Eğer o aramızda olsaydı bütün bu sorunları, oturup bir fincan kahve içme rahatlığı içinde çözerdi" diyecektir.
Sayfa 39 - Dosteli Derneği Yayınları
Siyaset felsefesi...
Mescidde arkadaşları ile beraberdir. İçeri hızla yabancı bir ulak girer. Elinde önemli bir diplomatik mektup bulunmaktadır. Medine'nin ve Müslümanların tamamen yabancısı olan ulak soluk soluğa sorar:
-Bu halkın efendisi kimdir?
O sırada Hz.Muhammed ayaktadır ve oturmakta olan arkadaşlarına kendi elleriyle ikramda bulunmaktadır. Ulağın sorusunu duyunca hiç düşünmeden cevap verir:
-Bir halkın efendisi ona hizmet edendir.
Hiç düşünmeden verilen bu cevapla, ulağın sorusunu cevaplamış, arkadaşlarına ve bütün Müslümanlara nezaket dersi vermiş ve siyaset felsefesine önemli bir prensip koymuştur. Hem de hiç düşünmeden bir anda, aynı cümleyle...
Sayfa 46 - Dosteli Derneği Yayınları
Son günlerde kalbinin katılaştığından şikayet eden bir arkadaşına, bir yetimin başını okşamasını tavsiye eder.
Sayfa 49 - Dosteli Derneği Yayınları
Yaşadığı dünya, kısa bir süre öncesine kadar, uygarlığın temsilcisi kabul edilen Roma İmparatorluğu'nda insanların, toplumun çoğunluğundan ve devletin istediğinden başka bir şeye inandıkları için arenalarda canavarlara parçalattırıldığı zafer kazanan Romalı komutan başkentte adına düzenlenen zafer yürüyüşünü komuta ederken, yendiği rakip ordunun komutanın da törenle boğdurulduğu bir dünyadır.
Sayfa 49 - Dosteli Derneği Yayınları
Düşmana bu denli merhamet sergilerken...
Savaşlardaki şefkati ise bütün diğerlerini bastırır... Düşmana İslam teklif edilmeden, saldırılmasını yasaklar. Savaşçı olmayan kadın, çocuk, yaşlı, hasta vb. unsurların öldürülmesini yasaklar. Esirlere iyi davranılmasını emreder. Arkadaşları savaşlarda canlı ele geçirdikleri düşmanlarına, kendileri sadece hurmayı yedikleri halde, has buğday ekmeği yedirirler.
Sayfa 49 - Dosteli Derneği Yayınları
Yemediğinizi Fakirlere Veremezsiniz!
Bir arkadaşı yemesi için bir keler (çölde yaşayan bir canlı) hediye eder. Fakat o alışkın olmadığı için keler yememektedir. Bunu bilen Hz.Ayşe, keleri o sırada kapıda yiyecek isteyen bir fakire vermek için O'nun izniniz ister. O ise izin vermez:
-Kendi yemediğinizden fakirlere veremezsiniz.
Sayfa 53 - Dosteli Derneği Yayınları
*Vahşi:"peygamberin amcasının katili"
*Safvan:"Peygambere suikast ele başı"
*İkrime:"Ebu Cehilin oğlu"
*Habir:"Peygamberin kızı Zeynep'in katili"
*Akil:"Peygamberin kuzeni baba ocağını yıktı"
*Gavresi:"Peygamberin boğazına kılıç dayyn"
*Lebidi:"Peygambere büyü yapan yahudi"
Sizin amcanızı, kızınızı aynı zamanda canınızı alanları, katledenleri bağışlarmısınız?
Bu öyle sıradan bir vahşet değildir.
Amcanızın Hz. Hamzanın gözünü oyup, burnunu, ağzını, kulaklarını kesip, kalbini ve ciğerlerini çıkarıp resmen kanını içen birinden bahsediyorum.Ne kadar merhametli olurdunuz?
Günümüzde bilgi çağında teknolojik çağında insanlar omuz omuza girdikleri için birbirlerini öldürdüğünü hatırlayarak.
Karşılaştırmak imkansız...
İşte saadet asrında şefkat ve merhamet abidesi saygıdeğer peygamberimiz (s.a.v)kendisine bu kadar kötülük yapmış kişileri bağışlamış topluma kazandırmış ve islama girmelerini sağlamıştır.
Etkilenmemek elde değil.
Sayfa 61Kitabı okudu