Merhaba kalbimin gökyüzü, selam olsun seni bana sevdirene. En derin acılar tümcesini anlamlandıran, kelimeler kifayetsiz dedirten, ruhum, aşk-ı âlâm... Biliyor musun ben seninle yalnızım. Unuttun mu ki ben seninle varım. Şimdi sen gittin ya ben rotasını kaybetmiş kağıttan bir gemiyim. Bu kitap senin için yazıldı, sırf sana ulaşsın diye aldım yeniden kalemi elime. Sen gidince ben, titreyen dudaklarımla sadece "gitme" diyebilmiştim ama içimden sana anlatmak istediğim yığınla acı bıraktın. Bu satırlarla, milyonları şahit edeceğim, kor ateşler gibi ciğerimi yakıp gidişine. Seni nasıl sevdiğime...
Sen konuşunca güneş doğar sen susunca kar yağardı, parmaklarının ucunda başlardı gece ve sonu izlenmemiş filmlerde biterdi. Hiçbir gidiş, hasret gibi suçüstü yakalanmıyor acıya. Beni bir tek kokun ayakta tutar ancak gözlerin yerle yeksan eder. Yokluğun, savaşın ortasında kalmak gibidir sevdiğim, dört bir taraftan saldırır anılar. En çok sen yakışıyorsun hayallerime. Şu yakası açılmamış sensizliği bana hediye bıraktın sevdiğim. En değerli hediyen artık sensizliktir. Sen gitmeseydin eğer ben sana yine yalnız kalırdım, ne gerek vardı gitmene.