Bir Neslin Dramı: Bu kitap, bir neslin dramını anlatır. Bu nesil, İmparatorluğun son muharip neslidir. Birinci Dünya Harbi'nin büyük trajedisi içinde, bu nesil, hem de hayatının altın çağında kendini bu ateşin içine atmış, bu ateşin içinde yoğrulmuş, şekillenmiş ve çoğunluğu ile erimiş gitmiştir. Bu kitapta, ben gerçi bu büyük trajedi içinde kendi hikayemi anlatır gibiyim, ancak gerçekte bu hikaye benim değildir, bizim neslimizin müşterek dramıdır. Hatta buna bir çağın dramı da diyebilirsiniz. Bu dramın içinde harpler, yenilgileri, zafer rüyaları, esaretler ve maceralar dile gelir. "Türkiye'den Kafkasya'ya, Volga boylarına, Sibirya içerilerine, uçsuz bucaksız Asya sahralarına değin olaylar, şartlar, ümitler, ümit kırıkları içinde çağımızın büyük yolculukları yaşanır. Ama gerçekte aslolan ne olaylar ne de onun hikâyesidir. Bu kitapta dile gelen bir neslin dramıdır. Bugünün nesline gelince, bu hikâye onun için belki de bir meçhulün hikâyesi olacaktır. Ama ne var ki, nesillerin kaderi kendi devrinin macerasını kendinden sonraki nesle aktarmak ve kendi kaderiyle kendinden sonrakinin kaderini birbirine bağlamaktır. Bu, tarihin bir kanunudur. Eğer böyle olmasaydı, nesiller birbirinden kopar ve insanlık tarihi dediğimiz büyük yolculuğun hatıraları bir bütün olarak yaşanmazdı." İşte ben, kendi küçük hikâyemle bu büyük yolculuğun bir parçasını kendi neslimin bir dramı olarak vermeye çalıştım. O benim değil, yaşadığım çağın ve benim neslimin macerasından bir parçadır…