Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yüzyıl Önce Anadolu ve Suriye

Bir Osmanlı Doktorunun Anıları

Şerafettin Mağmumi

Bir Osmanlı Doktorunun Anıları Gönderileri

Bir Osmanlı Doktorunun Anıları kitaplarını, Bir Osmanlı Doktorunun Anıları sözleri ve alıntılarını, Bir Osmanlı Doktorunun Anıları yazarlarını, Bir Osmanlı Doktorunun Anıları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İzmir
İzmir cidden mamur, bayındır bir memleket. Uygar gereçler ve beldenin gereksinmeleri İstanbul'a oranla mükemmel. Frenk çarşısında geniş ve birçok mağaza pasajlar var. Geçtiğimiz sokakları olağantüstü temiz ve düzgün kaldırımlı. Tramvayları pek şık, pencereleri geniş ve döşemeli. Tepelerinde hava değişimi için yelpazeli kafesleri var. Demiryolu (raylar) üstünde işlediğinden hiç sarsmıyor ve pek hızlı gidiyor. Seyis (Atlı tramvay) ve biletçiler şapka giyiyorlar. “Sigara içmek yasaktır." anlamında asılı levhalar yalnız Fransızca yazılı olup bir Türkçe sözcük bulunmayışı garibime gitti. Kira arabaları da pek çok ve onlar da şapkalı. Yük arabaları hep bir renkte ve bir örnek ve tek atlı. İzmir’in her konudaki ucuzluğu da ayrıca unutulmamalıdır.
Ayvalık adının ayva ile ilgisi yoktur. Xonohphon bu bölgede Kitonion adlı bir kent bulunduğunu söylemektedir. Kentin eski adı olarak Ai-Vallin, Ailoliki bilinmektedir
Reklam
İtiraf ederim kı dünyada en dehşetli işkence, en etkili azap yalnızlıktır.
Ayların adı da bambaşkadır. Bir dereceye kadar İstanbul'umuzda kadınların deyimlerine benzer : Ramazan - Oruç ayı Şevval - bayram ayı Zilkade Kurban bayramı Muharrem - Aşure ayı Rebi ül evvel - İlk mevlut Rebi ül âhır - Son mevlut Cemazi ül evvel - İlk yüz Cemazi ül ahır - Son yüz Recep - İlk namaz Şaban - Son namaz diye anılmaktadır.
Eğer burada Pazar denirse mutlaka Salı anlaşılır. Pazartesi'ye Yolcu günü denmesi adı geçende Salı Pazarı münasebetiyle köylerden ve bucaklardan yolcuların gelmesindendir. Çarşamba'nın Dabbag Pazarı diye adlandırılması ise o günü Balıkesir- de sahtiyan, kösele kısaca deri pazarı kurulduğu içindir. Daha sonra araştırdığıma göre Anadolu'nun her yerinde günlerin adları değişirmiş. Nitekim Edremit ve Kemer(Burhaniye) taraflarında da değişikliğe uğradığını oralara gittiğimde anladım. Oralarda : Cuma - Cuma Cumartesi - Erti,irti Pazar - Geray Pazartesi - Ayızmad Salı - Dernek Çarşamba- Edremit Pazarı Perşembe - Cuma akşamı olarak söylenmektedir.
Kânun-u evvelin (Aralık) on sekizinci Gerey günü! Saat üç buçukla Edremit'e doğru Balıkesir'den hareket ettim. Okurlarım içinde Anadolu'ya seyahat etmeyenler Gerey gününün ne olduğunu anlayamamışlardır. Bandırma'nın içerilerinde hele Balıkesir yöresinde günlerin adları değişik oluyor : Cuma'ya Cuma Cumartesi'ne erti, irti Pazar'a Gerey Pazartesi'ye Yolcu günü Salı'ya Pazar Çarşamba'ya Dabbag Pazarı Perşembe'ye Cuma Akşamı derler.
Reklam
Balıkesir
Balıkesir’de en çok görülen şey deve katarlarıdır. Özel günlerde her sokakta rastlanır. Memleket olağanüstü ucuzluktur. Yağ, süt, kaymak o kadar boldur ki bizim İstanbul'da ele geçiremeyeceğimiz canım tereyağlarına bile tenezzül etmeyip lüle kaymağını lengerlere doldurarak onunla yumurta ve peynir pişirdiklerini çok gördüm. Ekmekleri pişkin ise de hepsi mısır unuyla karışık olduğundan renkleri sarıdır ve tıkızdırlar. Hele biraz bayatlayınca pek sertleşiyor. Hazmı da daha güç.
Gerçekten çatal bıçak kullanımının kolay (çözülecek) bir sorun olmadığını itiraf ederim. Kibar alemlerinde bir bıldırcını çatal bıçak ile tamamiyle ayırıp yiyebilenler takdir edilirler. Bu gibi kişilerin sayısı da sınırlıdır.
Bursa köylerinin ikinci göze çarpan konusu da eğitimsiz halleridir. Hiçbirinde "okul" denmeye lâyık bir bina görünmez. Evet ama köylerde ad olarak "Feyz-i Hamidi, Avn-i Hamidi, Nur- u Hamidi vb." adlarından biriyle adlandırılmış okullar vardır. Ama yerini sormayınız. Ya ahır gibi karanlık bir dam ya da çoğunlukla mescitin bitişiğindeki teneşirhane (ölülerin yıkandığı yer), bir yanda tabut vb. duruyor. Bir köşede ve toprak üstünde üç beş çocuk "namaz sureleri" ni öğreniyorlardı. Hele "Muallim" (öğretmen) lerin çoğu ad(ları)nı yazamıyorlardı. Birkaçına köylerinin sağlık durumu konusunda ilmühaber yazdırmak gerekli oldu, orada bir Arapça tamlama olan "Şerafeddin"(Şerafet- tin) adı "Şerfettin" olarak yazdılar. Halbuki Hıristiyan köylerine girerken mutlaka bir iki katlı bir bina uzaktan göze çarpar. Sormaya gerek yok. Mutlaka Okuldur. İçinde muntazam sıralı dershaneler, duvarlarında haritalar, şekiller asılı. Öğretmenlerinin çoğu idadî okullarındaki bilimleri bile öğretme gücünde kişilerdi.
Mudanya, Bursa'nın yazlığı olup bahar geçip de yaz gelir, gelmez Bursalılar akın akın Mudanya'ya inmekte ve birçoğu da deniz banyosu yapmaktadır. Fakat araştırınca anladım ki yerel adet denize açıkta girmek imiş. Belediye Dairesi hamam yaptırarak, Yerel hükümet de birçok kaza ve yolsuzlukların önünü almak için açıkta girmeyi yasakladığı halde yine halkı alıştırmak kabil olmamış... Benim düşünceme göre Mudanya yalnız Bursa için değil hatta İstanbul'a oranla da güzel bir deniz banyosu ve hava değiştirme yeridir. Kan zayıflığı, sıraca, sinir zayıflığı, rahim iltihabı, hazımsızlık çeken insanlar için Mudanya çok uygundur. Hem küçük bir gezi yapılır.
36 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.