Bir Sevicinin Romanı
Leslie FeinbergSözler ve Alıntılar
Theresa'yı biz ayrılmazdan önce küçük yollarda yitirmiştim. Ben onun evreninin merkezindeydim, o da benim bütün dünyam olmuştu. Benim evrenim daraldığında, ondan benim herşeyim olmasını istemiştim ve karşılığında ben de onun ihtiyacı olan her şey olmayı istedim. Hiçbirimiz bu kadar büyük bir beklentiye karşılık veremezdik.
Sayfa 284Kitabı okudu
"Çocukluğumda hayatımda çok önemli işler yapacağıma gerçekten inanmıştım, evreni keşfetmek, bir hastalığa çare bulmak gibi. Hayatım boyunca hangi tuvaleti kullanacağım üzerine mücadele edeceğini hiç düşünmemiştim."
Sayfa 325Kitabı okudu
"Epeydir kütüphaneye gidiyor ve kendi tarihimizi araştırıyorum. Antropoloji kitaplarında tonlarcası var, tonlarcası Ruth. Bizden her zaman nefret etmemişler. Neden bunu bilerek büyümedik? (...) Bu benim düşünme biçimimi değiştirdi. Bugün olanların her zaman böyle olduğuna inanarak büyüdüm, öyle ki neden dünyayı değiştirmeye kalkışılmalıydı ki? Fakat, hatta çok zaman önce olsa bile, bir zamanlar farklı olduğunu bilmek beni her şeyin değişebileceğine inandırdı. Onu görecek kadar yaşamasam bile."
Sayfa 344Kitabı okudu
"Söyleyecek bir sözüm yok. Ne hissettiğim hakkında nasıl konuşacağımı bilmem ben. Hâtta öbür insanların hissettiklerini hissettiğimi bile bilmiyorum."
Sayfa 167Kitabı okudu
"Ben straight bir kadın olmadığımı biliyorum. Ve lezbiyenler de beni kendilerinden biri olarak kabul etmeyecekler. Sevdiğim butchları ya da öbür femmeleri bulmak için nereye gidebilirim bilmiyorum."
Sayfa 273Kitabı okudu
Bir gün işten geldiğimde Theresa'yı mutfak masasında öfkeden terlemiş halde buldum. Yeni oluşturulan bir gruptan bazı lezbiyenler onunla femme olduğu için dalga geçmişlerdi. Ona beyninin yıkanmış olduğunu söylemişlerdi. Theresa masaya vurdu. "Bana butchların erkek şovenisti domuzlar olduklarını söylediler!"
Erkek şovenizminin ne demek olduğunu biliyordum ama bunun bizimle ne ilgisi olduğunu kavrayamadım. "Onlar bizim bu boklarla ilgilenmediğimizi bilmiyorlar mı?"
"Umurlarında değil, tatlım. Bizi dışlayacaklar."
"Jan, Grant, Edwin ve ben onların toplantılarından birine gidip kendimizi anlatmayı denesek mi?"
Theresa elini kolumun üzerine koydu. "Bu işe yaramayacak, tatlım. Onlar butchlara çok kızgın."
"Neden?"
Soruyu düşündü. "Zannedersem onlar bir hat çiziyorlar –bütün kadınlar bir tarafta, erkekler öbür tarafta. Kendisini erkek olarak gören kadınlar ise düşman. Ve bana benzeyen kadınlar ise düşmanla yatanlar. Onların ağız tatlarına göre biz fazla kadınsıyız."
"Dur bir dakika," Onu susturdum. "Biz çok fazla erkeksiyiz, siz ise çok fazla kadınsı. Ne yapmalıyız? İşaret parmağını metrenin üzerine koyup ortayı denemek mi?"
Sayfa 172Kitabı okudu
Dünya bizim helamız! Upstate yolculuğumuzda bu bizim sloganımızdı. Tuvaletlerde riski göze almamak için yanımıza bol miktarda tuvalet kağıdı almıştık.
Sayfa 352Kitabı okudu