Selçuk Baran - Bir Solgun Adam... YKY'den çıkıyor bu pek güzel roman. İki yüz küsur sayfa. Vasatlaşmanın satha yayıldığı bu ülkede, bunca nitelikli edebiyat nasıl yapılır, şaşmamak mümkün değil. Selçuk Baran kıymeti bilinmeyen bir romancı. 1974 yılında "Bir Solgun Adam" romanıyla Milliyet Gazetesi Roman Yarışması'nda mansiyon ödülü almış. Edebiyat ödülleri elbette bir kriter değil; fakat Milliyet Roman Ödülleri'ni alan romanlara ciddiyetle eğilmek gerekiyor. Misal İrfan Yalçın diye bir romancı var, müthiş bir romancı, 70' de Milliyet Roman Ödülü almış; ama onun da kıymeti bilinmemiş. Neyse esas konumuz bu değil tabi. Esas mevzu yol yakınken bu güzel kitabı daha çok insanın okuması. Romanın baş kahramanı kariyerinde ivme kazanacakken emekli olmaya karar veren, pek sevmediği ailesini (kaderin ona dayattığı yaşamı) terk eden, okumaktan başka derdi olmayan, değişime kapalı ve sürekli uzun bir seyahate çıkmak isteyen bir adam. Roman beş bölümden oluşuyor. Bazı kısımları baş kahramanın ağzından, günlükler şeklinde anlatılıyor. Bazı bölümleri ise üçüncü kişili anlatımla aktarılıyor. Mehmet Taşçı'yı, romanın kahramanını çok seviyor insan. Şöyle bir paragraf var: " Sokaklarda öleceğim ben. En iyisi, sokakların en canlı olduğu bir öğle zamanı kaldırıma yığılıp kalmamdır. Bu kez de dert olurum insancıkların başına. (...)" Böyle naif bir adamdır romanın baş kahramanı Mehmet Taşçı. Bokun dibine batıyoruz, elimizden edebiyat tutuyor. Bu kitabı okuyun. Ha bu arada Selçuk Baran, kadın romancımızdır.