Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Vaizenin Günlüğü

Fatma Bayram

En Eski Bir Vaizenin Günlüğü Sözleri ve Alıntıları

En Eski Bir Vaizenin Günlüğü sözleri ve alıntılarını, en eski Bir Vaizenin Günlüğü kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bugün neye, nasıl ve niçin inanıp inanmayacağına geçmişte (ve halen) birilerinin bana nasıl davrandığına göre karar vermenin, çocukça bir alınganlık ve bencilliğin/benmerkezciliğin âlâsı olduğunu düşünürüm. İnsanların anılarının, mesleklerinin, cinsiyetlerinin hayat şartlarının ve içinde yaşadıkları sosyal yapının, onların kişiliğini, inançlarını ve düşünce yapılarını tamamen belirlediğini ve bunun olağanlığını kabul etmek, insanın zekasına, düşünce gücüne, evrensel saygın konumuna ve biricikliğine aykırı olduğu gibi, ilahî hakikati insanların bize onu nasıl dayattığına bağlı olarak kabul ya da reddetmek de yetişkin bir birey olmamaktan doğan, envaiçeşit bağımlılığın bir türüdür.
Sayfa 58
Şimdi artık yapılması gereken iş İslam'ın istediği insan olmaktır.
Sayfa 66
Reklam
Dünyayı olduğu gibi değil, olduğumuz gibi görürüz.
Ama başaranın kendisi olmasını, sevinmek için şart görmek, sevinebilmeyi ne kadar zorlaştırıyor değil mi?
Sayfa 210
Elhasıl bir insanı takdir edeceğim zaman, bulunduğu mevki ve statünün gerektirdiği en temel özellikleri taşıyıp taşımadığı, bütün bu özellikleri hangi genel çerçeveye oturttuğu, yani neye hizmet ettiği önemlidir benim için.
Siz daha en baştan hiçkimseye kırılmamaya, gücenmemeye karar verdiğinizde, olan biten hiçbir şey, sizi kıracak kadar büyük görünmüyor gözünüze. Bir şeyin bizi ne kadar üzeceği, bizim onu nasıl algıladığımıza bağlı aslında.
Sayfa 249
Reklam
Anne sevgisi bize kim olduğumuzu, baba sevgisi de dünyanın nasıl bir yer olduğunu öğretir/öğretmelidir.
Dünyayı olduğu gibi değil, olduğumuz gibi görürüz.
Şu an içinde bulunduğumuz ezilmişlik, engellenmişlik, çaresizlik, sınırlanmışlık, mahrumiyet vesaire olumsuz olan ne varsa, etrafımızda bunu fatura edeceğimiz insanlar arayıp bulmak en kolayıdır. Zor olan ise hayatın ve insanların dayattıklarına yeterince güçlü direnebilseydik, bize dönecek faturası ne olursa olsun doğru olanı yapabilecek kadar cesur olabilseydik yakınıp durduğumuz şartların hiç de belirleyici olmadığını görebilmektir.
Davranışlarımızın ve kararlarımızın en temel nedeninin, aslında hiç söyleyemediklerimiz olduğuna inanıyorum.
Reklam
Bugün ne olduğumuzu, uzun yıllar boyunca neye ve kime dönüştüğümüzü, hayatımızın her günü yaptığımız ufak tefek tercihlerin belirlediğini düşünürüm. Bütün önemli seçimlerimiz, günlük hayatımızda pek çok önemsiz konuda hiç üzerinde durmadan, öylesine yaptığımız tercihlerin sonucu olarak ortaya çıkarlar. İnsan, sözgelimi ayakkabısını seçerken aslında eşini de seçer. Çizgilerin, harflerin ve bütün bir yazının, temelde görebildiğimiz en küçük birimi olan noktalardan oluşması gibi bir şeydir bu.
Hayat, bize başlangıçta verilen renklerle bizim yaptığımız bir resimdir. Kullanabileceğimiz renkler bizim seçimimize bırakılmışsa da o renklerle nasıl bir resim yapacağımız tamamen bize kalmıştır. Kimimiz başkasına verilmiş renklere bakıp kendisinin daha başten kaybettiğini düşünerek küser, kimimiz elindekini çarçur eder, kimimiz karalamalar ve sil baştanlarla uğraşır, kimimiz elindeki renklerle olabilecek en güzel resmi yapmaya koyulur, bazılarımız da o kadar ahestedir ki ne yapacağına karar verene kadar süresi dolar.
Okunmaya değer herhangi bir şey yazacak olan ancak mutlak anlamda ele aldığı konunun hatırı için yazan insandır. Schopenhauer
Elmalılı merhumun tefsirinin başında terennüm ettiği duası
İlahi! Hamdini sözüme sertâc ettim, zikrini kalbime mirâc ettim, kitabını kendime minhâc ettim. Ben yoktum sen var ettin, varlığından haberdar ettin, aşkınla gönlümü bî karar ettin. Inayetine sığındım kapma geldim, hidayetine sıgmdım lütfuna geldim, kulluk edemedim amma affına geldim. Şaşırtma bizi dogruyu Söylet, neş’eni duyur, hakikati ögret. Sen duyurmazsan ben duyamam, sen söyletmezsen ben söyleyemem, sen sevdirmezsen ben sevemem. Sevdir bize hep sevdiklerini, yerdir bize hep yerdiklerini, yar et bize erdirdiklerini. Sevdin habibini kâinata sevdirdin, sevdin de hil’at-i risaleti giydirdin, makam-1 ibrahimden makam-ı mahmuda erdirdin. Server-i asfiya kıldın, hatem-i enbiya kıldın, Muhammed Mustafa kıldın. Salat ü selam, tahiiât ü ikram, her türlü ihtiram O’na, O’nun âl-ü ashab u etbâına Yâ Rab! Âmin
Kişisel rahatlığa erişmeye adanmış bir hayat, genişlemesine genişleyebilecek ama asla derinleşmeyecek bir hayattır. Schopenhauer
375 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.