Şimdilerde en yakınlarımızdan bile alamıyoruz kitap tavsiyesi. Daha gençken(!) kitap tavsiye etmek daha kolaydı belki de. Sıklıkla bunu okudun mu harika bi kitap ya da ne okuyasan bırak bunu oku gibi cümleler duyardım etrafımdan. Şimdi diyorum ki hadi düşün de bana bi kitap tavsiye et ay şimdi pat diye sorunca bulamadım bir şey diyorlar. Fatma hocanın da değindiği gibi belki tavsiye ettiğimiz kitaplar beğendiğimiz ya da beğenmediklerimiz bizden çok şey ele verdiği için insanlar önermeye korkuyor. önerdikleri beğenilmez ay bumuymuş beğendiği kitap denir diye. ikinci seçenek ki bence daha kuvvetle ihtimal okumuyor dolayısıyla öneremiyorlar. Böyle bir durumdayken birinin kalkıp, ki bu biri ömrünü dine,ilme,okumaya,gelişmeye,tebliğe,islama adamışken ömrünü, al diyor benim hazinem senin de olsun. Bayıla bayıla çok büyük bir keyifle okudum. okumak gibi değil de çok saygıdeğer bir büyüğümden tavsiye dolu bir sohbet gibiydi.
Fatma hocanın öyle geniş bir skalası var ki insan şaşıyor. ve bu okumaları çok ciddi meal, tefsir, fıkıh okumalarının yanında çerezlik yaptığını anlayınca daha şaşıyor ve utanıyor. Ben bu utancı motivasyona çeviren taraftanım. size de tavsiyem okursanız o yönden bakarak okuyun. Kitap bittikten sonra bana 20 kadar okunacak kitap bıraktı gerisinde. onu ekleyeceğim posta ama benim tavsiyeler içinden okuduklarım olduğu için eksik liste diyebiliriz.O yüzden siz işinizi şansa bırakmayın, hemen koşup alın bu kitabı.