Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bir Varoluşçunun İman Savunusu

Abdüllatif Tüzer

Bir Varoluşçunun İman Savunusu Gönderileri

Bir Varoluşçunun İman Savunusu kitaplarını, Bir Varoluşçunun İman Savunusu sözleri ve alıntılarını, Bir Varoluşçunun İman Savunusu yazarlarını, Bir Varoluşçunun İman Savunusu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Hıristiyanların Tanrısı sadece matematik hakikatlerin veya mevcut unsurların düzeninin yaratıcısı olan bir Tanrıdan ibaret değildir. Bu, kafirlerin ve Epikürcülerin görüşüdür... Ancak İbrahim'in Tanrısı, İshak'ın Tanrısı, Yakub'un Tanrısı, Hıristiyanların Tanrısı, bir aşk ve teselli Tanrısıdır. O, ona sahip olanların ruhunu ve kalbini dolduran bir Tanrıdır... "
Sayfa 88 - PascalKitabı okuyor
Reklam
Din ve bilinmezlik.
° "...Zira her şeyin Tanrıyı ifşa ettiği doğru değildir, ve her şeyin Tanrıyı gizlediği de doğru değildir. Fakat öncelikle doğru olan, onun kendisinin sapanlardan gizlediği ve arayanlara kendini ifşa ettiğidir..." ° Eğer Tanrı kendisini sürekli insana ifşa etseydi, hiçbir surette Ona inanmanın bir değeri olmayacaktı. ° Tanrının varlığıyla ilgili akli araştırmalar, Tanrının gizliliğinden dolayı zorunlu olarak başarısızlığa mahkum olacaktır. ° Son noktada akıl imanın temeli değildir, bilakis iman aklın temelidir, "bilmek için inanmak" söz konusudur.
Din ve özgürlük.
° Her şey Tanrıyı ifşa etmiş olsaydı, inanmak zorlayıcı bir özellik kazanacaktı. Bu da açıkça, insanın özgürlüğünün kalkması anlamına gelecekti. ° Tanrı insana daima, onun özgürlüğünü ve sorumluluğunu koruyacak şekilde davranır. ° Tanrı zihinden ziyade iradeyi harekete geçirmek ister. Tam açıklık zihne yardım ederdi ancak iradeye zarar verirdi.
Öyleyse insan, doğa ile karşılaştırılınca nedir? " Sonsuzluğa kıyasla bir hiç, hiçe kıyasla bir bütün, her şey ile hiçlik arasında bir orta nokta, her iki ucu anlamakta sınırsız bir şekilde uzakta; şeylerin sonu ve ilkeleri nüfuz edilmeyecek bir gizem içinde ondan, ulaşılmaz bir biçimde gizlenmiş. İçinden çıktığı hiçliği ve içinde kuşatıldığı sonsuzu anlamaktan eşit ölçüde aciz."
Ölümün tasvirini birde kendi sıralarını bekleyen, zincire vurulmuş bir çok insan gibi düşünün. Şüphecinin, tam bir güvenle bilebileceği şeydir ölüm, yani hayatın tek kesin gerçeği...
Reklam
Doğayı susturmadan bir şüpheci ve Eflatuncu olamazsın, akla arkanı dönmeden bir dogmatik olamazsın.
Tanrı varoluşumuzun müşküllerini bizim tarafımızdan anlaşılmaz kılmayı isteyerek, düğünü o kadar yükseğe veya daha kesin bir şekilde, o kadar aşağıya gizlemiş ki, biz Ona bütünüye ulaşamayız.
İnsan, ne tür bir hilkat garibesi! Ne kadar korkunç, ne kadar karmaşık, ne kadar paradoksal, ne kadar harika! Her şeyin hakimi, zayıf bir yer solucanı, hakikat anbarı, şüphe, hataya batmış, Evrenin şerefi ve süprüntüsü!... Böyle bir düğümü kim çözecek?
O halde kibirli insan, kendi kendine nasıl bir paradoks oluşturduğunu bil. Aciz akıl, mütevazi ol! Zayıf doğa, sessiz ol! İnsanın sonsuz biçimde insanı aştığını öğren, senin tarafından bilinmez olan hakiki durumunu Efendinden işit. Tanrıyı dinle...
Reklam
Yalnızca çarmıha çekilen akıl, artık arayıp durmakta olduğu bilgi ve mutluluğa ulaşır.
217 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.