Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bırak Artık Şu Yalanları

Philippe Besson

Bırak Artık Şu Yalanları Gönderileri

Bırak Artık Şu Yalanları kitaplarını, Bırak Artık Şu Yalanları sözleri ve alıntılarını, Bırak Artık Şu Yalanları yazarlarını, Bırak Artık Şu Yalanları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bu coşku halinde kalabilmeliyim. Ya da şaşkınlık. Ya da her şeyin anlaşılmazlığı karşısında kendimi bırakabilmeliyim. Ama o kaybolduğu anda hakim olan duygu terk edilmişlik duygusu. Belki de zaten tanıdık bir duygu olduğu içindir."
"Herkese benzemek için kendinizden ne kadar çok şeyi geride bırakmanız gerektiğini de biliyorum."
Reklam
"Birinin özgürlüğüne ne kadar saygı duymak isterseniz isteyin (bunu bencilce bulsanız bile), hala mücadele etmeniz gereken kendi acınız, öfkeniz ve melankoliniz vardır."
"Thomas'ın bu tek fotoğrafa razı olduğunu biliyorum çünkü bunun birlikte son anımız olduğunu biliyordu (karar vermişti). Gülümsedi ki ben de onun gülümsemesini yanıma alabileyim."
"Yokluğun bir kıvamı olduğunu keşfediyorum, bir nehrin karanlık suyu gibi, yağ gibi, içinde debelenebileceğiniz ve belki de boğulabileceğiniz bir tür yapışkan kirli sıvı. Gece gibi bir kalınlığı var, hiçbir işaretin olmadığı, çarpacak hiçbir şeyin olmadığı, bir ışık, küçük bir parıltı, tutunacak ve size rehberlik edecek bir şey aradığınız belirsiz bir alan. Ama yokluk her şeyden önce sessizliktir. Sizi ağırlaştıran ve öngörülemeyen, tanımlanabilir herhangi bir sesin sizi sıçratabileceği bir duruma sokan geniş, saran bir sessizlik."
"En güzel manzaraların, düşüncelerimiz onları doğru bir şekilde görmemizi engellediği anda nasıl parlaklığını kaybettiğini fark ettiniz mi?"
Reklam
"O zamanlar bir gün on yedi yaşında olmayacağımı bilmiyordum. Gençliğin uzun sürmediğini, sadece bir an olduğunu ve sonra kaybolduğunu ve sonunda fark ettiğinizde çok geç olduğunu bilmiyorum. Bitmiş, yok olmuş, kaybolmuş. Etrafımda bunu hissedebilenler var; yetişkinler bunu sürekli tekrarlıyor ama ben dinlemiyorum. Sözleri üzerimde yuvarlanıyor ama yapışmıyor. Ördeğin sırtındaki tüylerin dökülmesi gibi. Ben bir aptalım. Rahat bir aptal."
"Neden ben? O diyor ki: Çünkü sen diğerleri gibi değilsin, çünkü senden başka kimseyi görmüyorum ve sen bunun farkında bile değilsin. Benim için unutulmaz olan şu cümleyi de ekliyor: Çünkü sen gideceksin ve biz kalacağız."
"Ama hepsinden önemlisi, bir gün bizi birbirimize iten şeyi bulamayacağız. O saf aciliyeti. O eşsiz an. Koşullar vardı, tesadüflerin bir bileşimi, tesadüflerin toplamı, arzuların eşzamanlılığı, havada bir şey, zamanla, yerle de ilgili olan ve bir an oluşturan ve buluşmayı kışkırtan bir şey vardı, ama her şey şişti, her şey farklı yönlere gitti, her şey patladı, Roketleri gece gökyüzünde her yöne patlayan bir havai fişek gibi ve şarapnelleri yağıyor ve düşerken ölüyor ve yere çarpamadan kayboluyor, böylece kimseyi yakmıyor, kimseye zarar vermiyor ve o an bitti, öldü, geri gelmeyecek ; Bize de böyle oldu. "
Ya da gençlikle mutluluğu birbirine karıştırıyor; sık yapılan bir karıştırma
Reklam
Mutluluk zavallı bir sözcük değil mi? Diğerleri bu hakka sahip, bunu kullanıyorlar, bundan yoksun bırakmıyorlar kendilerini. Bu onları daha da mutlu ediyor, gururlarını şişirdikçe şişiriyor. Bizse kendi sansürümüz içine sıkıştırılmış, cılızlaştırılmış haldeyiz.
Hangi sır tek bir insanın ağzına sığar ki?
İşin aslı şu ki aşk, beni olduğum gibi değil de gelecekte olacağım şekilde gördüğü için mümkün oldu.
Bir kazaya inanmak herkesin işine gelir, en azından bir intihar kadar rahatsız edici değildir.
Yokluğun bir kıvamı olduğunu keşfediyorum. Ama yokluk öncelikle tabii ki sessizliktir, şu her şeyi kaplayan sessizlik, omuzların üstüne çöken, içindeyken öngörülmemiş, tanımlanamayan bir gürültü ya da dışarıdan gelen söylenti duyulur duyulmaz insanın yerinden sıçrayacağı sessizlik.
68 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.