Bu kitapta okur, ‘totalitarizm’ hayaletinin hala ortalıkta gezindiği konusunda uyarılmaktadır. “Solun, liberal demokrasinin (‘demokrasi’ ‘totalitarizm’e karşı vs.) temel koordinatlarını kabullenişi ve şimdi de kendi (karşı) konumunu bu uzam içinde yeniden tanımlamaya çalışması solun kuramsal hezimetinin en açık işaretidir. Kayda değer nokta, hegemonik liberalizme karşı önde gelen ‘eleştirel’ felsefi tepkinin, yani postmodern yapısökümcü sol tepkinin, ‘totalitarizm’ kategorisine bel bağlamasıdır. Bu durumda yapılması gereken ilk şey, solun da kabullenmiş olduğu bu liberal tabulara korkusuzca tecavüz etmektir: ‘anti-demokratiklikle’, ‘totalitarist’ olmakla suçlanıyorsak ne olmuş yani?..