Şimdi
SONSUZLUK ÜLKESİ’NDE diye başlar söylencesine
senin tarafını tutan, senden yana haber veren aydınlar
daha nice güzel şiirler yazacak bu ülkenin şairleri sana
ucuz tütünler sararak geceleri çıkıp kentlerin varoşlarında
tutsaklığına sığınarak şiirin uzun ve yoksul kışlarda
-en zifiri karanlığı bile mecbur ederler
düşlerindeki aydınlığı yaşamaya
-kızılçıraların isli alevlerinde ezberlenmiş
sıcak türküler okunur gülümsemelerinde-
Ey gökgüzeli/uzakyıldız
Ey saçları özgürlüğe koşanların rüzgarında savrulan kız
Biliyorum
Sırtımızda ki hasret gömleği gibidir tenin
Dokunsam yanar ellerim
Dokunsam nar dudağına
dudağım kanar
Ve
damağımdan dimağıma
betimi bulunmaz bir tad akar.
Biliyorum
Dokunsam akmaya başlar dizlerime
Yüreğimde eriyen göz yaşları gibi
Alnımda kaynayan öpülesi bir el
Nerede ise bu tansığın gizli gücü bana göster..
Çamurdan yolları vardı sana gelişlerimin
Ve yanlış sözlerin kanattığı yoğunluğun baş belası buğusu
Dağınık saçlı Tanrı'lar bilirdi bizim neler çektiğimizi
Dudaklarımıza bulanır öylece kalırdı
Benimizin duvarlarına çarpan sözlerin bütün sarışın yanları..