Bize Velvele Düştü sözleri ve alıntılarını, Bize Velvele Düştü kitap alıntılarını, Bize Velvele Düştü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Esasında bütün dinlerin ve felsefi sistemlerin temel meselesi insanın âlemde bulunuşuna bir anlam vermek ve yaşadığı macerayı bu çerçevede değerlendirmekten ibaret olduğu için ilk çağdan beri insanın macerası hakkında pek çok şey söylenmiştir. Pek çok kişi düşünmüş, yorum ve kehanetlerde bulunmuş, müjdelemiş, korkutmuştur. Bu değerlendirmeleri yaparken, varlık ve zaman ekseninde çeşitli isimlendirmeler yapmak, zamanı bölümlere ayırarak muhtelif anlamlar yükleyip kutsamak veya lanetlemek insanin vazgeçemediği bir zaafidir. Sadece zamanı değil insanı da kültürel bir tipolojiye göre tasnif etmek insan tabiatının eşyayı isimlendirerek idrak etme vasfının bir sezähürüdür.
Cesur, güçlü ve teknolojik yenidünya, eski dünyayı dövüyor ve bunu uydulari aracılığıyla bútün ülkelere seyrettiriyordu (asıl bombardıman medyada yapılan bu gösteriydi aslında). Amerika'nın söylemek istediği açıktı: sıkıysa küreselleşme...
Teknolojik, ekonomik ve askerî anlamda devasa bir mekanizmanın meydan okuyuşu karşısında, geleneksel bütün bağlarından koparılmış olan ferdin yalnızlıktan ve
kendi çemberinde mahpus kalmaktan başka alternatifi kalmış mıydı ki?
"Politika, başlangıçta, insanları, kendilerini ilgilendiren şeylere karışmaktan alıkoymak sanatı olmuştur. Sonraki bir dönemde buna, anlamadıkları şeyler üzerinde insanları karar vermeye zorlama sanatı da eklendi."
Paul Valéry
Osmanlıca yazılmış bir metni dahi söküp okumaktan âciz "Osmanlı Toplumsal Düzeni" uzmanlarının "İhtisas barbarlığı"na maruz kalmış bir cemiyet için bu sözler ne ifade eder bilmem ama bildiğim, bir milletin tarihini anlamak için evveliyetle ve evleviyetle o milletin kelimeleri nin tarihini bilmek zaruretidir
Kendi içine (olmayan içine) kapanmanın en tabiî neticesi, kamu vicdanı diye bir şeyin adından başka toplumsal hiçbir tesirinin kalmamasıdır. Çünkü kamu vicdanı, ancak birbirinden haberdar olan ve birbirine açılan insanlardan müteşekkil bir toplumda mümkün. Kendi mahremiyetine kapanmış toplumları bekleyen tehlike Richard Sennett'in deyişiyle "mahrem despotluk" tur.
Belki sadece bu vasıflarla herhangi bir boşluk doldurulamaz ama en azından bir takım güzelliklerle tahammül edilir hale getirilebilir.