Kitabı okuduktan sonra aslında insanı üzüp tasalandıran şeyin, içinde bulunmaktan hoşnut olmadığı bir hikayede sürüklenip gitmek, bu hikayeyi değiştirme gücüne sahip olmamak ve bu hikayenin içinden çıkamamak olduğunu anladım. Bu duruma sebep olan şeyi, hikayelerimizin biz doğmadan önce (ailemiz tarafından, bizi büyütecek kişiler tarafından) inşa edilmeye başlaması olarak değerlendiriyor kitap. Odak noktası, insanı hikayesinden soyutlayarak ele almamnın mümkün olmayışı olan bu kitabı her kesimden her insana tavsiye ediyorum. İnsanı anlamak, insanın hikayesini anlamakla aynı şeydir.