"Büyükannem gibi insanlar, politikacılık oynayarak vicdanlarını susturmayı başarabiliyorlardı. Onun gibi insanlar, yaptıkları kabine usulü toplantılarda memleketin ahvalini konuşurken çaylarını, kahvelerini rahatlıkla yudumlayabiliyorlardı. Memleketin sorunlarını, durumunu, savaşını konuşarak ona kendince bir takım çözümler sunmak, fikir beyan etmek bütün sorumluluğu üzerlerinden atmalarına yetiyordu. Ha bir de bu insanların ortak özelliği -Allah, milletimize ve garibanlara yardım etsin!- sözünü dillerinden hiç düşürmemekti. Ama millet savaşa giderken, hayatını kaybederken onlar hayatlarına rahatlıkla devam edebiliyorlardı."