Değerli zamanını 'Dünya neden daha iyi bir yer değil?' diye sorarak geçirme.
Bu, sadece boşa harcanan zaman olur. Sorman gereken soru, 'Onu nasıl daha iyi yapabilirim' olmalıdır.
Bu sorunun yanıtı vardır...
"Akıl esrarların esrarıdır. Bilgi kutsalın kutsalı, tanrıların tanrısıdır ve taçlı başların saygısını gerektirir. Bilgisi alınmış bir insan hayvandan başka bir şey değildir."
Yeni ve eski , şimdiki zamanla ilgili oldukları sürece bizim için değerlidir. Dün bugünkü bizi yapmıştır , yarın ise düşümüzdür. Bunlardan biri için yaşamak, tek gerçeğimiz olan bu anı kaybetmektir.
"İnsan canlı hiçbir şeyden nefret etmemelidir. Herkese karşı dost ve merhametli olsun. İnsan kendini 'Ben' ve 'Benim'den kurtarmalıdır" diye bağırıyordu.
Yeni ve eski, şimdiki zamanla ilgili oldukları sürece bizim için değerlidir. Dün bugünkü bizi yapmıştır, yarın ise düşümüzdür. Bunlardan biri için yaşamak tek gerçeğimiz olan bu anı kaybetmektir.
"Yaşam şimdidir. Dün geçip gitmiştir ve o nedenle de gerçek değildir, sadece o an gerçektir. Gelecek gerçek değildir ve herhalde basit bir düşten fazla bir şey olmayacaktır. Böylece geriye gerçek olarak sadece şimdi, o an kalmaktadır."
Tuttuğumuz kadar kolaylıkla bırakmayı bilmeliyiz, yoksa ellerimizin dolu, zihnimizin boş olduğunu görürüz. Her merhaba bir vedanın başlangıcıysa da, üzülmeye değmez; çünkü her veda başka bir merhabanın başlangıcı olabilir.
"Bizim bir şeyimiz yok gibi görünüyor ama aslında artık hiçbir şeye ihtiyacımız yok. Kendisine bu kadar yakın yaşarsan doğa sana herhangi bir nesneye sahip olmak için bir neden olmadığını söyler. Eşyalar fırtınada parçalanır ve elinden alınırlar."
Zaman ve deneyim bana yaşamın bir hedef değil, bir yolculuk olduğunu açıkladı. Ve insan sonuç üzerinde ne kadar yoğunlaşırsa yol boyunca yaşamı kaçırıyordu ve dağı aştığı zaman ardında bir başka dağ, onun ardında bir tane, bir tane daha olduğunu çok geç öğreniyordu. Taptaze, tertemiz havayı içine çekecek ve o görkemli manzaraya hayran kalacak kadar duraklayamaması ne kadar yazıktı. Sorgulamak zorundaydım: Eğer yaşam sürekli bir yolculuksa, bir yere "varıp varmadığı" önemli miydi?