Burada tıpkı kırsal alandaki aşiret gibi 'biz' ve 'onlar' var: Bizim yaptığımız her şey doğrudur, karşı tarafın yaptığı her şey yanlıştır. Kendilerince 'bizim' dedikleri insanların her türlı yanlışı yapma hakkı var; çünkü 'üst sınıf' onlar.
Bu adamlar Dino,
ellerinde ışık parçaları
bu karanlıkta Dino,
bu adamlar nereye giderler?
Sen de, ben de Dino
onların arasındayız,
biz de, biz de Dino,
gördük açık maviyi.
Nazım Hikmet
Toplumları ayakta tutan şey değer yargılarıdır. Bu toprağın insanlarıyla hiçbir kültürel bağı olmayan Türkiye’deki küçük bir mutlu azınlık, değer yargılarımızı tahrip ederek toplumun geleceğiyle oynuyor. Adeta bir yabancılaşma ideolojisi ile karşı karşıyayız. Bu ideolojinin hedefi özel olarak birey, genel olarak da toplum olmakla birlikte, kurum olarak hedef ailedir.
Tarih perdesini aralayan kitaplardan diyebilirim. Bu ülkede yıllardır liyakatın olmadığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Türk solunun ve batılılaşma sevdasının altında yatan aile ilişkileri; siyasilerden bürokratlara, yazarlardan öğretim görevlilerine uzanan bir örümcek ağı diyebilirim.
Boğaz'daki AşiretMahmut Çetin · Biyografi Net İletişim ve Yayın · 201972 okunma
Boğazdaki Aşiret.. Soyağaçları ve dipnotlar ile birlikte Ali Fuat Cebesoy, Nazım Hikmet, Ali Ekrem Bolayır, Sebahattin Ali'nin de içinde bulunduğu ilginç akrabalıklar.
Okudukça şaşırdığım ailevi ilişkiler zinciri..
Boğaz'daki AşiretMahmut Çetin · Biyografi Net İletişim ve Yayın · 201972 okunma