Romanda, kaybettiğimiz Birinci Dünya Savaşının hemen sonrasında, Anadolu’nun İtilaf devletleri tarafından işgal edildiği, Osmanlı hükûmet iradesinin işgalci devletler tarafından elinden alındığı ve dönemin işbirlikçi azınlıklarının Türk vatanının işgali dolayısıyla sevinç çığlıkları attığı dönemde, Yozgat/Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey'in “Ermenileri tehcir emrini yerine getirmek, Ermenileri katletmek ve mallarını şahsi malvarlığına katmak” iddialarıyla “mütareke basını”nın da üstün çabalarıyla düzmece bir yargılamadan sonra 10 Nisan 1919 tarihinde otuz beş yaşında asılarak idam edilmesi,
Cenazesinin binlerce insanın katıldığı namazdan sonra ve “Kahrolsun böyle adalet!” protestoları altında Kadıköy’de bir mezarlığa defnedilmesi anlatılıyor.
“Türk milleti ebediyen yaşayacaktır. Müslümanlık asla zeval bulmayacaktır. Allah, millet ve memlekete zeval vermesin. Fertler ölür, millet yaşar. İnşallah Türk milleti ebediyete kadar yaşayacaktır.” (Kaymakam Kemal Bey’in vasiyetnamesinden)
Özellikle idamın tasvir edildiği son sayfalar çok hüzünlü. Allah bu milletten feragat ve basireti hiçbir zaman almasın.
Bazı imla ve noktalama hataları ve cümle düşüklükleri umarım sonraki baskılarda düzeltilmiştir.
(Puan: 6/10)