gecenin bir yarısında kaldırılıp vagonlara tıkıldık. yolculuk bana bir hafta sürmüş gibi geldi. yiyecek içecek bir şey olmadan, kendi pisliğimizin kokusuyla dolu daracık bir yerde. son işittiğim, ayaklarımızın altında ölenlerin inlemeleriydi. tanrı yoktu artık.