"Köy için bir kere hepimiz yabancı konuklarız! Bir çıkar umarak geliriz, sırtlarını sınavlar, yüzlerine güleriz, sonra fertiği çekeriz! Bilirler bunu...'Leylek senin ne kuşun/Gelir yazın gider kışın, ' diye de anlatırlar...
"Aşırı sevince, mal hırsına, kızgınlığa, hele korkuya kapıldığımız zaman çamaşırlarımızı, suratlarımızın aydın yontulmuşluğunu bir yana iterek bütün güçsüzlüğü, kuşkuları, kıyıcılığıyla dışarı uğrar köylü kurnazlığı!"
Anadolu insanının hürlüğünün hiç aşınmayan iki ana dayanağı vardır: Çile çekme gücü...Azla yetinebilme alışkanlığı...Bu iki zenginliğini hiçbir kumarcı hiçbir oyunda kaybetmez. Geleceğimizin umudu bu iki zenginliğe bağlıdır.