Konya’da bir tacir ailesinin tek oğlu olarak 1917’de dünyaya gelen Kemal, on yıl süren savaşların dul ve muhtaç bıraktığı kadınların yaşadığı yoksunluklara ilk kez sekiz yaşında tanık olur. Akranlarından çok daha rahat bir hayat süren bu küçük çocuk, tanık olduğu tabloyu hiç unutmaz.
Almanya’da başladığı yüksek öğrenimini İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle ABD’de tamamlar. Yüksek lisans tezinde, büyük sanayiye dayalı kalkınma modeline bir alternatif önerir. Belli bir merkezden yönetilen büyük ölçekli kuruluşlar yerine küçük bir merkezden yönetilen ve küçük ölçekli tesislerde standart üretim yapan bir modeli tartışır.
New York’ta kurduğu bir finans firmasıyla büyük kazançlar elde eder. Babasının cenazesi için 14 yıldır uzakta olduğu evine döner. Konya’da yoksullukla ilgili hiçbir şeyin değişmediğini görür. Bununla mücadele etmek üzere ABD’deki işlerini tasfiye ederek baba ocağında yeni bir iş kurmak için kolları sıvar.
Bu kitap Kemal Seli’nin bu mücadele sonucunda nasıl bir iş modeli geliştirdiğini ve bu modelin nasıl başarılar sağladığını, insan ilişkileriyle, ona büyük destek olan hayat arkadaşının öyküsüyle, kadın işçilerin benzersiz uyum sağlama ve çözüm üretme becerileriyle örülü olarak anlatıyor.
Kemal Seli (1917-2007) Konya’da doğdu. 1937’de Konya Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra Technische Hochschule Berlin’de mühendislik eğitimine başladı. İkinci Dünya Savaşı çıkınca geçtiği ABD’deki Stevens Institute of Technology’den endüstri yüksek mühendisi unvanıyla mezun oldu. ABD’de kurduğu ve uzun yıllar işlettiği firmasını devrettikten sonra Konya’ya dönerek şehrin Cumhuriyet dönemindeki ilk büyük fabrikalarından birini kurdu. Kendi geliştirdiği ve belli bir merkezden standart üretim yapabilecek biçimde yönetilen, farklı yerlerde kurulu küçük ölçekli tesislere dayalı “yerinden üretim” sistemi başarıya ulaştı. Sistem 13 farklı yerdeki fabrikada 5000’e yakın kişi çalıştıracak kapasitesiyle uzun yıllar işledi. İstanbul’da yeni açılacak Hilton Oteli’nin duvardan duvara halılarının
ihalesini kazanarak adını duyurdu. İstanbul Hilton, el halılarıyla kaplı tek Hilton olarak tanındı. Geliştirdiği
iş modeli, yurt içinden ve dışından araştırmacılarla gazetecilerin ilgisini çekti; ABD’deki işletme fakültelerinde vaka
çalışması olarak uzun yıllar okutuldu.
