Brecht'in diyalektik materyalizmi, kendisini en şaşmaz biçimde kitlelerin tiyatroyla asla "kültür" aracılığıyla değil, bir uzman titizliğiyle ilgilenmelerini sağlama çabasında gösterir.
"Alman filozof, edebiyat eleştirmeni, kültür tarihçisi ve estetik kuramcısıdır
Walter Benjamin
.""Asimile olmuş bir Yahudi ailesinden gelmektedir. Yazarın kalemınden
Bertolt Brecht 'ibirlikte tanıyalım buyurun
"yirminci yüzyılın en çok tartışılan sanat ve estetik kuramcılarından Benjamin ile bir tiyatro kuramcısı ve uygulamacısı olarak son derece etkili olan Brecht´i, aynı zamanda dost olmuş, tartışmış ve birbirini etkilemiş bu iki özel şahsiyeti bir araya getirmesi...
Brecht´in sanatını Benjamin anlatıyor:
Bertolt Brecht için neyin belirleyici olduğunu bir çırpıda söylemek isteyen bir kişinin şu cümleyi kullanması akıllıca olacaktır:
´Onun konusu yoksulluktur.´ Düşünürlerin, varolan pek az sayıdaki geçerli düşüncelerle; yazarların, sahip olduğumuz pek az sayıdaki sağlam formülasyonlarla; devlet adamlarınınsa insanların yetersiz enerji ve zekâlarıyla nasıl yetinmek zorunda olduklarıdır
"tüm çalışmalarının teması...
Brecht´in yoksulluğu bir tür üniformadır ve onu bilinçli olarak giyen herkese yüksek bir rütbe verir. Kısacası, insanın makine çağındaki fizyolojik ve ekonomik yoksulluğudur. ´
Devlet zengin, insanlarsa fakir olmalıdır; devlet pek çok şey yapabilmeli ama insanlara az şey yapabilme izni vermelidir.´
Bu, Brecht tarafından formüle edildiği, verimliliğinin araştırıldığı ve çelimsiz ve dağınık görünüşüyle ortaya çıkarıldığı şekliyle, yoksulluğun genel insan hakkıdır."
Bertolt Brecht'in hayatından sanatın dan, okura aktarılan kısmı okuduk sanata meraklıysanız doğru yerdesınız
Yaşadığımız çağ benim manyaklığıma bir fon perdesi olacaktır. Fakat insanların benim için gerçekten söylemelerini istedi ğim şey, benim orta karar bir manyak olduğumdur." Orta kararlı ğı keşfinin, bu kitapta da ifade bulması gerektiğini söyledi: Yaşa mın, Hitler'e karşın sürdüğünü ve çocukların hep var olacakları nın bilinmesi. Sanatçılara hitaben yazmış olduğu bir şiirde tanımlamış olduğu "tarihsiz bir çağ"ı düşünüyordu.
Sayfa 130 - Metis yayınları Mayıs 2000Kitabı okudu
Kafka'nın Prag'da gazeteciler ve gösterişçi edebiyat çılardan oluşan kötü bir ortamda yaşadığı ortaya çıkar; bu dünya da edebiyat, eğer tek değildiyse, temel gerçeklikti. Kafka'nın gü cü ve zayıflığı, sanatsal değeri ve pek çok açıdan yararsızlığı ara sındaki bağı kuran, bu kavrayış biçimidir. Bu Yahudi genci -tıpkı "Ari genci" gibi icat edilebilecek bir deyim-, bu zavallı, acınası yaratık, her şeyden önce Prag kültürel yaşamının parıltılı bataklı ğında bir kabarcıktan başka bir şey değildi. Yine de çok ilginç bazı yönleri vardı. Bunlar ortaya konabilir. Lao Tzu ile müridi Kafka arasında şöyle bir konuşma hayal etmek mümkündür:
Sayfa 122 - Metis yayınları Mayıs 2000Kitabı okudu