Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Britanya Edebiyatından Öyküler

Lâle Akalın

Britanya Edebiyatından Öyküler Sözleri ve Alıntıları

Britanya Edebiyatından Öyküler sözleri ve alıntılarını, Britanya Edebiyatından Öyküler kitap alıntılarını, Britanya Edebiyatından Öyküler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gerçekçilik ayrıca natüralizmin, insanların benliklerinin çevresel koşullar tarafından belirlendiği düşüncesini benimserken, kalıtımsal özelliklerin de belirleyici olduğu görüşünü pek paylaşmaz.
Reklam
Postmodernizm, özgün öyküler yaratmak yerine eski öykülerin çeşitlemelerini üretir. Ancak geçmişin sorgulaması tamamlandığında, sıra yeni bir başlangıç yapmaya gelince, ilerleme hangi yönde olacak? Tarih tekerrürden ibaret sayılıp edebiyat yine geri adım mı atacak?
Yirminci ve yirmi birinci yüzyıl kısa öyküleri modern ve postmodern diye ikiye ayrılır, ancak aradaki çizgi belirsizdir.
Notos
İrlanda’daki İngiliz sömürgeciliğini irdeleyen Frank O’Connor, Jamaika’nın durumunu inceleyen Jean Rhys ve Jane Gardam, bakışını Afrika’ya çeviren Doris Lessing, İngiltere’deki Pakistan kökenli insanların sorunlarını ele alan Hanif Kureishi ve Japonya’nın Amerikanlaşma sorununu konu eden Kazuo Ishiguro’nun öyküleri sömürgecilik sonrası bağlamında ele alınmıştır. Dylan Thomas, Ian McEwan ve Penelope Fitzgerald’ın öyküleri, akılcılığın sınırlarını aşan gerçeküstü anlatımı örnekler.
Notos
Yirminci yüzyıl yeni bir tarihin başlangıcıdır; bir yandan özgürlüğü ve çoksesliliği getirmiş, öte yandan insanlarda yabancılaşma duygusunu körüklemiştir. Hiçbir şey artık eskisi gibi değildir. İnsanlar savaşlara engel olmayan Tanrı’ya, lider figürlerine, toplum ve uygarlığa ve savaş sırasında kullanılan ölümcül kitle imha silahları geliştiren teknolojiye yabancılaşmış; kadın ve erkek arasındaki çatışma derken, ırklar da bu çatışmaya katılmıştır. Ait olma duygusunu yitirmiş bireyler parçalanmış dünyadan geri çekilip özgürlük ve saflığa geri dönüşü dönüşü vaat eden doğaya, ilkel yaşama yönelir
Reklam
Katherine Mansfield, Virginia Woolf, D.H. Lawrence, Elizabeth Bowen ve Alan Sillitoe’nun öyküleri modernizme örnek olarak incelenmiş; Salman Rushdie, A.S. Byatt, Angela Carter ve Beryl Bainbridge’in öyküleri postmodern metinlerarasılığa örnek olarak çözümlenmiştir.
Notos
Nasıl bir kumaş parçası birbiriyle örülmüş farklı ipliklerden oluşuyorsa, aynı şekilde, tek bir edebi metnin bünyesinde de “yeni” metinle iç içe bulunan eski metinler ya da ara metinler bulunur. Bu nedenle hiçbir yazar tümüyle yeni bir şey söyleyemez; ancak önceden yazılmış, söylenmiş ve okunmuş olanı bir değişimden geçirip tekrar ifade edebilir. Ya da “hiçbiri özgün olmayan çeşitli yazıları, birbirleriyle örtüştükleri ve çeliştikleri çok boyutlu bir alan olarak yeniden düzenler ve derler.”
Almanya’da doğup Amerika’ya göç eden bilim adamı Albert Einstein (1879-1955) 1905 yılında izafiyete ilişkin özel kuramını ortaya atar ve 1918’de yayımlanan (İzafiyet: Özel ve Genel Kuram) adlı çalışmasında, koca evrendeki tek kesin ve değişmez verinin ışık hızı olduğunu, diğer bilgilerinse göreli olduğunu öne sürer. Fransız düşünür Henri Bergson (1859-1941) da hem dış dünyanın değişken hem de Freud’un dediği gibi, insanın zamanı algılama biçiminin karmaşık olduğunu savunur.
Rusya’da Nikolai Vasilievitch Gogol (1809-1852), İvan Sergeyevitch Turgenyev (1818-1883), Lev Nikolayevitch Tolstoy (1828-1910), Anton Pavlovitch Çehov (1860-1904), Fransa’daysa Edmond de Goncourt (1822-1896) ve Jules de Goncourt (1830-1870) kardeşler, Gustave Flaubert (1821-1880), Emile Zola (1840-1902) ve Guy de Maupassant’ın (1850-1893)bulunduğu yazarlar yeni bir geleneği oluşturmuştur.
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.