Birisini sevmeye kalkışmak;
önemli bir işe girişmek gibidir,
bilirsin.
Enerji, kendini veriş, körlük ister.
Hatta başlangıçta
bir uçurumun üzerinden sıçramanın gerektiği
bir an vardır.
Düşünmeye kalkarsa
atlayamaz insan.
Bundan böyle artık bu gerekli sıçrayışı yapamayacağımı biliyorum.
" Hayat yeşil ışıkta karşiya geçmek gibidir doğrusunun kırmızıda geçmek olduğunu bilirsin ama sosyal normlar ve kurallar seni başka doğrulara baskılar. Dinlemeyecegim diyip kendi bildiğini yapmaya kalkarsan da arabaların seni ezecegini bilirsin. Hayat hep bu kavşakta sürüp gider işte. Ömrünün sonuna geldiğinde nihayet karşıya geçmiş ama hayallerine bir hayli uzakta oldugunu fark edersin..."
Uzaktan görür görmez, acı çekmiş, yaşamış bir adam olduğunu anlarsınız onun. Yüzünü hak ediyor zaten, çünkü geçmişini elde tutmak ve kullanmak konusunda yanlışa düşmez hiç.
Birbirimize benziyoruz sadece. O da benim gibi yalnız, ama yalnızlığın içine daha çok batmış. Kendi bulantısını yada ona benzer bir şeyi bekliyor olmalı.