"Bir saniyeliğine hayatına bakıp ne kadar mükemmel olduğunu görsen ya. Seni gerçek yaşantına götürecek bir sonraki gizli kapıyı aramaktan vazgeç. Beklemeyi bırak. Hayat bu, bundan ötesi yok. Hayat burada duruyor ve elindeki hayatın tadını çıkarmaya başlamazsan nereye gidersen git, sonsuza kadar mutsuz olacaksın."
"Mutluluğun tüm bileşenlerini bir araya getirmişti. Tüm gerekli ayinleri yapmış, sözcükleri söylemiş, mumları yakıp kurbanları vermişti. Ama mutluluk itaatsiz bir ruh gibi gelmeyi reddetmişti. Daha başka ne yapabileceğini bilmiyordu."
Ruhumun derinliklerine işleyen bir seri oldu. Elbette bir Harry Potter olamaz ama olursa da o seriye yakın hatta en yakın bu seri olurdu sanırım .
Birçok kısmında sıkıldığımı itiraf etmeliyim ama aksiyonlu kısımlar bir harikaydı ve çoğunlukla da bu eksik kısımları kapattı. İlgimi çeken bir konu hakkında da yorum yapmak istiyorum : isminden dolayı belki çocuklara da ilgi çekici gelebilir bu kitaplar ama içinde çok fazla pornografik kısım var. Büyükler için eğlenceli olabilir bu detaylar ama gelişim çağındaki çocuklar için bir büyücüye bir tanrının nasıl tecavüz ettiğinin ayrıntılarını okumak çok da iyi gelmez diye düşünmekteyim. Geneline bakarsak güzel bir seriydi ve beni mutlu etmeyi başardı . . .
cücelerin neler yapabileceğine akıl sır ermiyordu. zaman makinesi yapabiliyorlarsa neden tüm krallığı yönetmiyorlardı ki? belki de zahmet etmiyorlardı.
böyle kavga etmek bir bakıma büyü kullanmaya benziyordu. sözcükleri söylüyordunuz ve evreni değiştiriyordunuz. sadece konuşarak zarar ve acı yaratıyor, gözyaşı döktürüyor, insanları uzaklaştırıyor, kendinizi daha iyi hissediyor, hayatınızı daha beter ediyordunuz.
hayat bize tek bir şey öğrettiyse o da dilek dilemenin bir işe yaramadığıdır. kelimeler ve düşünceler hiçbir şey değiştirmez. dil ve gerçeklik birbirinden ayrı tutulur, gerçeklik zordur, kimseye boyun eğmez. ne düşünüp hissettiğin veya söylediğinle ilgilenmez.
Quentin bile insanın fiziksel görünüşünü değiştirmek için büyü kullanmanın iyi sonuçlanmadığını biliyordu. insanın yüzü ve ruhu arasında birbirini besleyen, koparılamaz bir bağ vardı.