Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Büyük Gözaltı

Çetin Altan

Büyük Gözaltı Gönderileri

Büyük Gözaltı kitaplarını, Büyük Gözaltı sözleri ve alıntılarını, Büyük Gözaltı yazarlarını, Büyük Gözaltı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Doğru sallanır ama yıkılmaz. Sen doğruluktan ayrılma.
Nihayet sakladığım en büyük sırrı çözmüşlerdi. Ben aslında ipekböceğini kozasının içindeyken öldürmüştüm. Başka türlü kumaş dokunamıyordu ne yapayım...
Sayfa 280Kitabı okudu
Reklam
Anne dışarı çıkınca baba dudaklarını ısırıp bir kadersizliğin acısıyla, tıpkı yüzüne konmuş bir atsineğini kovmak istiyormuş gibi başını iki yana sallardı.
Sayfa 7 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Sert fırtınalarla, dev dalgaların içini oyuk oyuk ettiği haşin bir kaya gibiydi babaanne. Öpmesini öğrenmeden unutmuş, ağlamasını kimseye göstermeden bir ayıp kuyusuna atıp boğmuştu.
Sayfa 139 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
280 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Çetin Altan
Çetin Altan Türk edebiyatında arka sıralarda kalmış bir yazar. Ama Çetin Altan'ın kitapları okunmayı Türk edebiyatının çoğu öncü yazarından daha çok hak ediyor. Özellikle Büyük Gözaltı kitabı çok iyi bir kitap. Bence tam bir başyapıt. Yazarın kendine has bir dili var. Kitap içindeki geriye dönüşlerde iki zaman arasında yaptığı geçişler inanılmaz. Sanki film izyormuş gibi hissediyorsunuz. Beni bu kitaba en çok hayran eden şey kitabın sonu oldu (bir kitapta giriş, gelişme güzelse sonu benim için çok önemli değildir). Kitapta ana karakterin geri dönüşlerle hayatını ve tutsaklığını meşrulaştırma çabasını okuyoruz. Çok güzel bir kitap şiddetle tavsiye ederim.
Büyük Gözaltı
Büyük GözaltıÇetin Altan · İnkılap Kitabevi · 1999236 okunma
ben aslında ipekböceğini kozasının içindeyken öldürmüştüm. başka türlý kumaş dokunamıyordu ne yapayım...
Reklam
- Niye öldürdün, diyordu. Büyük olduğu ve beni döveceğini söylediği için öldürmüştüm. Hoş ben öldürmeden önce de zaten ölüydü. Yaşadığı yoktu ki... Üç beş kuruş almaya çalışan bir işçi parçasıydı.
Anlamsızlığın anlamını soruyorlardı bana, yahut anlamın anlamsızlığını...
Beni o odaya kilitledi paşa baba. Hâlâ o odadayım. Çıkamadığım o oda. Çıkamadığım bu oda. Çıkamadığım odalar. Hepsi aynı oda...
Sonra dönüp bana sorarlardı: - Seni de dövdü mü yine? Bu da onların işbirliği teklifiydi. Sevdiği zamanlarda bile: - Hayır dövmedi, sevdi, diyemezdim. Omuz silkerdim. Dövdü sansınlar da, daha bir yakınlık göstersinler diye... Öylesine açtım ki yakınlıkla şefkate...
73 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.