Bu işte öyle meşakkatlerle karşılaştım ki yolum uzadı, emeklerimin rüzgârların savurduğu şeyler gibi heba olmasından, çalışmalarımın gündüzün geceyi silmesi gibi silmesinden korktum.
Mola Gürani, İbnul Cezerî ve Şeyhülislam Ebu Suud Efendi gibi zatlar aslen Kürt olup nasıl Osmanlı Sarayı’nda görev almışlarsa, Ebul-İz Cezeri de öylece Artuklu Sarayı’nda görev almıştır. Dolayısıyla yabancı bir sarayda görev almak, o insanın o etnik kökenden geldiğinin kanıtı değildir. Zaten “Cezeri” de Cizreli demektir. Cizre’de Kürtler dışında bir etnik grup olmayıp tamamı Kürt olduğu gibi, Ebul-İz de Kürttür ve mezarı da Cizre’de bulunmaktadır. Eğer Türk olsaydı Artuklu beylerinin yanında gömülürdü, bir daha da Cizre’ye dönmezdi.