Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Büyükelçi Morgenthau'nun Öyküsü

Henry Morgenthau

Büyükelçi Morgenthau'nun Öyküsü Sözleri ve Alıntıları

Büyükelçi Morgenthau'nun Öyküsü sözleri ve alıntılarını, Büyükelçi Morgenthau'nun Öyküsü kitap alıntılarını, Büyükelçi Morgenthau'nun Öyküsü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Şayet insani hesapları umursamıyorsan bile," dedim, "maddi ziyanı düşün. Bu insanlar sizin tacirleriniz. Endüstrilerinizi onlar kontrol ediyorlar. Büyük vergi ödüyorlar. Onlar olmadan siz ne yapacaksınız?" "Ticari ziyanı umursamıyoruz," diye karşılık verdi Talat, "her şeyi hesapladık ve beş milyon liradan fazla olmayacağını biliyoruz. Pek mühim değil. Size ermeni siyasetimizin sabit olduğunu, her halükarda değiştirmeyecegimizi söylemek için çağırdim. Anadolu'nun hiçbir yerinde Ermeni kalmayacak. Ancak çölde yaşayabilirler."
Sayfa 261 - Belge yay.Kitabı okudu
Türkler, duygularını yüzlerinde taşırlar ve sevinçten umutsuzluğa geçişleri çok hızlı olur.
Sayfa 162 - Belge yay.Kitabı okudu
Reklam
Bugün dünyanın tüm filoları bile gelse Çanakkale Boğazı'nı geçmek pek mümkün değildir.
Sayfa 186 - Belge yayınlarıKitabı okudu
Gerçek şu ki, Cemal, Türk politikasına hızla egemen olan Pan-Türkizm'i temsil ediyordu. Osmanlı'nın tebaa halklarını -Arapları, Rumları, Ermenileri, Çerkesleri, Yahudileri - hor görürdü; tek düşüncesi tüm imparatorluğu Türkleştirmekti. Kişisel hırsları, bana kendisini kontrol edemediklerinden pek çok kez yakınan Enver ve Talat'la sık sık çatışmasına yol açardı.
Sayfa 147 - Belge yayınlarıKitabı okudu
Britanya toplarının boğazlarda gümbürdemesi açıkçası Talat'a kıyameti hatırlatıyordu. Edirneli postacının kariyerinin sonu gelmiş görünüyordu. Bana bir kez daha İngilizlerin Türk başkentini ele geçireceğini düşündüğünü itiraf etti ve Türkiye'yi savaşa sokmuş olmasından pişmanlık duyduğunu söyledi.
Sayfa 162 - Belge yay.Kitabı okudu
Bu arada, halkın durumu içler acısıydı: tum Türkiye'de her gün binlerce insan açlıktan ölüyordu; eli silah tutan bütün erkekler orduya alınmıştı, dolayısıyla tarlaları işleyecek çok az insan kalmiştı geride; cezai emirler tüm ticareti neredeyse yok etmişti; hazine normalden çok daha kötüydü çünkü Çanakkale Boğazı'nın kapatılması ve Akdeniz limanlarına yönelik abluka tüm ithalat ve gümrük vergilerini durdurmuştu ve halkın artan öfkesi Talat ve arkadaşlarına karşı isyan tehlikesini artırıyordu.
Sayfa 156 - Belge yay.Kitabı okudu
Reklam
Türklerde yeterince ilaç ve sağlık hizmeti yoktu; tifus ve dizanteri tüm kampları kırıp geçiriyordu, bu hastalıkların doğurduğu ölümler 100.000'e ulaşıyordu. Sürekli olarak, askerlerin çektiği acıların aktarıldığı korkunç haberler geliyordu.
Sayfa 156 - Belge yayınlarıKitabı okudu
Britanya'nın Mezopotamya'yı işgale hazırlandığı biliniyordu ve o sıralar bunun olmayacağına inanmak için hiçbir neden yoktu. Türkler her gün Bulgaristan'ın savaş ilan ettiğine ve Istanbul'a yürüyüşe geçtiğine dair haberler alıyorlar ve böyle bir taarruzun Romanya ve Yunanistan'ın dahline neden olacağını biliyorlardı. İtalya'nın İtilaf devletlerine katılmak için sıcak havanın gelmesini bekliyor olduğu diplomatik bir sır değildi. Tam o sırada Rusya filosu Trabzon'u bombalıyordu ve her an İstanbul Boğazı'na girmesi bekleniyordu.
Sayfa 156 - Belge yayınlarıKitabı okudu
Her yanda, yalnızca halkı değil, resmi sınıfları bile etkisi altına almıs korku ve paniğin izi vardı. Felaket ülkeyi dört bir yandan kuşatıyordu. 1 ocak 1915 gününe değin Türkiye savaşa iştirakinin yararlı olduğunu gösterecek hiçbir şey yapmamıştı; tersine her yerde yenilgi kol geziyordu.
Sayfa 156 - Belge yayınlarıKitabı okudu
Talat'ın Ermenilere yönelik tutumu arkadaşlarına kibirle böbürlenirken söyledigi sözlerle özetlenebilir: "Abdulhamit'in otuz senede yapamadığını yaptım, Ermeni meselesini üç ayda hallettim."
Sayfa 264 - Belge yay.Kitabı okudu
Reklam
Talat, İtilaf filosu Marmara Denizi'ne girer girmez neler olacağını gayet iyi biliyordu
Sayfa 162 - Belge yay.Kitabı okudu
Bu duyuruda İngilizlerin kamuoyuna en kötüsünü söyleme alışkanlıklarının bir yanılsaması mı görüyordum,ki biz Amerikalılar da savaş zamanlarında bunun en iyisi olduğuna inanırız.
Sayfa 185 - Belge yayınlarıKitabı okudu