Adıyla tarzı birbirinden 180 derece ters bir kitap bu. Büyü ve oyuncak kelimeleri olumlu duyguları çağrıştırıyorsa da, hikayedeki hava inanılmaz karamsar ve moral bozucu. Çocuklara kesinlikle uygun değil. İçerikte cinsellik, delilik, ön yargılar, aile kaybı, suçluluk vs. var da var. Okuduğuma memnun değilim. Neyse artık, çeşni oldu arada deyip geçeyim.
Spoil vardır;
Konusuna gelince, en büyükleri on beş yaşında olan üç kardeş anne-babalarının kaza sonucu ölmesi ve kendilerine hiç miras kalmaması nedeniyle, sosyal açıdan zır manyak ancak yaptığı oyuncaklarla dehasını sergileyen Philip dayılarıyla yaşamak üzere Londra' ya taşınırlar.
Dayı, İrlandalı, kızıl saçlı, dilsiz Margaret ile evlidir. Evde ayrıca Margaret' in kardeşleri Finn ve Francie yaşamaktadır.
Çocukların en büyüğü Melanie oldukça hayalperesttir. Ablaları olsa da Jonathon aklını sadece yaptığı gemi maketlerine verdiği, Victoria ise hala bebek olduğu için ve konuşacak hiç kimse olmadığı için yengesi ve onun kardeşleriyle yakınlaşır.
Deli dayının gölgesinde bu garip aile mutlu olmaya çalışsa da çok da başarılı olamamaktadırlar.