Teorik dosyalar dışında deneysel sanata/şiire yönelik ürün ağırlıklı sayılar da hazırlayan Buzdokuz, asemik yazının ardından bu kez de Gliç Sanatına odaklandı. Gliç (glitch), ortamdaki gürültü (noise), veri akışındaki aksaklık, makinenin ürettiği hata ya da makineye yaptırılan hata. Gliç artık, günümüzde yeni bir sanatsal imkân. Gliç sanatçısı, kültürel alandan seçerek aldığı metinleri, görüntüleri ve sesleri dönüştürerek yeni bir okumaya açıyor, böylece metni/nesneyi kendine malediyor (appropriation). Bu yönüyle gliç, izleyicisine orijinal kavramını da sorgulatıyor. Türkiye’de ve dünyada bu alanda öne çıkan çok sayıda şair ve sanatçı, farklı araçlarla ürettikleri gliç eserleriyle Buzdokuz’da yer aldı.
Buzdokuz’un 12. sayısı Burak Ş. Çelik’in gliçin poetik imkânlarını sorguladığı sunuş yazısıyla açılıyor. Ardından Gliç Sanatının önemli teorisyeni Rosa Menkman’ın “gliç manifestosu” geliyor.