Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlı

Çadırdan Saraya-Saraydan Sürgüne

Nazım Tektaş

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Yavuz Sultan Selim
Anadolu da ve İran da Selim'le ilgili o kadar çok hikayeler anlatılır olmuştu ki, bunların doğrularını yanlışlarından ayırmak imkanı kalmamış. İşte, onu şehzade iken kahraman yapan, İran seferinden evvel anlatılan bir hikaye: İran'la ilgili hesabı var ya, önce memleketi tanımak gerektir diye, tebdili kıyafet Tebrize gitmiş. Ne şehzadedir ne vali, bir garip aşıktır sadece. Ama, satranç oyununda mahirdir. Şehirde birkaç gün gezip her fırsatta satranç oynayıp namının, Şah İsmail'in kulağına ulaşmasını sağlamış. Şah İsmail de satranç tutkunudur. İyi oyuncu bulur da kaçırır mı? "Bulun, alın getirin şu usta oyuncusu bir de beni yensin görelim!" der. Şah huzuruna gelen garip, fakir görünüşlü gence fazla ehemmiyet vermez amma, yenilmekten de kurtulamaz. Sıradan bir dervişe yenilmek gururunu incitse de şahlığına yakışanı yapıp bir kese altınla mükafatlandırmış iyi satranççıyı. Şehzade Selim atına binip oradan ayrılmış. Ertesi gün Şah "Getirin şu dervişi de bir daha deneyelim"demiş. İşte o zaman kopmuş dananın kuyruğu. Adamlarından biri "efendim o Şehzade Selimdi" demiş. Onu Trabzon' da görmüş olan adam burada da tanımış ama kimliğini açıklayamamış. Şah'a "öyle bir bakışları vardı ki korktum, söyleyemedim." demiş. Şehzade Selim bu gibi cüretkar atılımlarıyla padişah olmadan devletin topraklarını genişletmiş, Kars, Artvin ve Erzurum taraflarını Türkleştirmiş. (Y.Ö.)
Reklam
İbrahim Paşa
Bir Halil gelmiş idi putları etmişti şikest Sen Halil'im şimdi geldin kıldın halkı putperest
Yavuz Sultan Selim
Kahramanlığını takdir eden yeniçerilere cömertliğini de kabul ettirdikten sonra, sıra yapacağı işlere geliyordu. Bu işler pek fazla idi. Yoğunlaştırılmış bir şekilde hareket edip, elli seneye sığmayacak işleri sekiz senede tamamlamaya mecburdu. Ömrünün kısalığını hissediyormuş gibiydi; işe öyle hızlı sarıldı..
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.