Çeşm ağlamak için can atıyor şimdi
Ruh daralıyor bazen olduğu gibi
Çaresi mâsîvadan arınmak mıdır?
Oysa âdem çok unutkandır
Aynı hatayı tekrarlayandır
Râb ise her daim kapısını açık bırakandır
Mihman
Yataklarımızda ölmek de iyidir
temiz bir yastıkta
ve arkadaşlarımızın arasında.
Bir kez olsun
ellerimiz göğsümüze kapanmış,
boş ve solgun,
çiziksiz, zincirsiz, bantsız
ve belgesiz ölmek iyidir.
Temiz bir ölümle ölmek iyidir,
gömleğimizde deliksiz
ve kaburgalarımızda delilsiz.
Yanağımızın altında kaldırım taşı değil, beyaz bir yastıkla,
ellerimiz sevdiklerimizin elleri arasında,
çaresiz doktorlar ve hemşireler etrafımızda,
arkamızda zarif bir vedadan başka hiçbir şey bırakmadan,
tarihe aldırmadan,
dünyayı öylece bırakarak,
bir gün bir başkası onu değiştirir diye umarak
ölmek iyidir.
Mourid Barghouti
Yarattıklarının üzerine isimlerinden, sıfatlarından, fiillerinden bariz bir ışık düşürüverdi. Lâkin tümünü taşımaya güç yetiremezlerdi. Bölüştürdü bu yüzden. Kimine bir, kimine üç, kimine beş emanet etti.
Yaratmaya devam etti.
Birbiri ardınca gelsinler diye
Aydınlatılmış günü,
Karartılmış geceyi,
Yaza dönsün diye kışı,
Kışa dönsün diye yazı.
Yerle gök arasında emre tâbi bulutu,
Yağmuru.
Yaksın diye alevi, ısıtsın diye ateşi,
Kandırsın diye suyu, boğsun diye ırmağı.
Yani dönüşü, deveran sırrını,
Biçimlerin en güzeli olan daireyi, başladığı yerde biten çemberi.
Bunları da var etti.
LÂ: olumsuzluk eki. Başkaldırı serbestîsi.
Ama değil mi ki tevhid kelimesi de LÂ ile başlar: LÂ ilahe.
Bilinçli kabul kelimesi onun ardından gelir: illallah.