Çağımızın Nevrotik Kişiliği
Karen HorneySözler ve Alıntılar
Eğer bir insan, kaygıya karşı güvence uğruna bir başkasının sevecenliğine ihtiyaç duyuyorsa, genellikle konu bilinç düzeyinde bütünüyle bulunacaktır, çünkü birey kaygı ile dolu olduğunu ve bu nedenle umutsuzluk içinde, herhangi türden bir sevecenlik aradığını genel anlamda bilmez. Hissettiği tek şey, hoşlandığı ya da güvendiği, veya delice sevdiği
Sayfa 80 - Ekin YayıneviKitabı okudu
Nevrotik insanın bu korkusu, başkalarının, beslediği amansız hırsı bildikleri için, uğrayacağı bir başarısızlığa oh çekecekleri yolundaki bir kaygı tarafından büyük ölçüde yoğunlaştırılabilir. Başarısızlıktan çok daha fazla korktuğu şey, rekabet ettiğini, başarıyı gerçekten istediğini ve buna ulaşmak için çaba harcadığını şu ya da bu yoldan gösterdikten sonra başarısızlığa uğramaktır. Basit bir başarısızlığın bağışlanabileceğini, hatta düşmanlıktan çok sempati yaratabileceğini, ama bir kez başarıya yönelik bir ilgi sergiledikten sonra, herhangi bir zayıflık ya da başarısızlık belirtisi gösterdiği an onu ezmek için hazır bekleyen bir işkenceci düşmanlar ordusunun çevresini saracağına inanır.
Sayfa 157 - Ekin YayıneviKitabı okudu
Ayrıca, anne babaların tarafında, çocukta düşmanlık yaratmaktan başka işe yaramayan çeşitli eylemler ya da tutumlar buluruz: öteki kardeşlerin yeğlenmesi, haksız azarlamalar, aşırı bir ilgi ile küçümseyici reddetme arasındaki önceden kestirilmesi olanaksız değişmeler, yerine getirilmeyen vaatler ve bir o kadar önemlisi, çocuğun ihtiyacına yönelik geçici düşüncesizlikten çoğu kez en mantıklı arzularına ısrarlı bir biçimde engel olmaya, örneğin arkadaşlıklarını bozmaya,bağımsız düşünme çabasını alay konusu etmeye, kendi arayışı içindeki sanatsal, atletik ya da mekanik ilgisini yok etm ye dek her türden derece değişmesi gösteren tutumlar. Bütün bunlar,anne babaların amaçlı olmasa bile sonuç açısından çocuğun iradesini kırma anlamına gelen tutumlardır.
Sayfa 57 - Ekin YayıneviKitabı okudu
Aşağılık duygularının değeri; kişinin kendi değerini kendi gözünde düşürerek ve böylece kendini diğer insanlardan aşağıda bir yere yerleştirip kendi hırsını denetim altında tutarak, rekabetçilikle birleşen kaygıyı dindirmesi gerçeğinde yatar.
Sayfa 163 - Ekin YayıneviKitabı okudu
Bir insan, hem bir başkasını küçümseyip, ona güvenmeyip, onun mutluluğunu ya da bağımsızlığını yok etmeyi arzulayıp, hem de aynı zamanda onun sevecenliğini, yardımını ya da desteğini kazanmayı arzulayamaz. Gerçekte uzlaşmaz olan bu iki amaca ulaşmak için birey, düşmanca yatkınlığı kesinlikle farkına varma eşiğinden uzak tutmak zorundadır. Başka bir deyişle doğal düşkünlükle ihtiyaç arasındaki anlaşılır bir karışıklığın sonucu olmasına karşın sevgi yanılsaması, sevecenlik arayışını olası kılmak gibi kesin bir işleve sahiptir.
Sayfa 81 - Ekin YayıneviKitabı okudu
Tehditler, yasaklamalar ve cezalandırmalar ve çocuğun tanık olduğu öfke patlamaları ya da şiddet sahneleri doğrudan doğruya korku yaratabilir; korku ayrıca yaşamın büyük tehlikeleriyle -mikroplar, sokaktaki arabalar, yabancılar, görgüsüz çocuklar, ağaçlara tırmanma- çocuğu etkilemek gibi, dolaylı göz korkutmalar yoluyla da yaratılabilir. Çocuk ne kadar tedirgin kılınırsa, düşmanlık göstermeye, hatta bunu hissetmeye bile o kadar az cesaret edecektir. Burada parola şudur: düşmanlığımı bastırmak zorundayım çünkü senden korkuyorum.
Sayfa 61 - Ekin YayıneviKitabı okudu
Bastırma süreci yoluyla düşmanlık -ya da bunun dinamik yapısını belirlemek için burada öfke terimini kullanmamız daha yerinde olur- bilinçli ayrımsama (farkına varma) düzeyinden uzaklaştırılır ama bu yolla ortadan kaldırılmış olmaz. Kişilik çeperinden kopan, dolayısıyla denetimden çıkan düşmanlık, yüksek ölçüde patlayıcı ve yıkıcı bir coşkusal etken olarak bireyin içinde dolaşıp durur ve bu nedenle boşaltılma eğilimi gösterir. Bastırılan öznel coşkusal etkinin patlayıcılığı daha da büyür çünkü yalıtılmış olması nedeniyle daha büyük ve çoğu kez fantastik boyutlara ulaşır.
Sayfa 46 - Ekin YayıneviKitabı okudu