Caliyetü'l-Ekdar Ve's-Seyfü'l-Bettar
Hâlid-i BağdâdîCaliyetü'l-Ekdar Ve's-Seyfü'l-Bettar Gönderileri
Caliyetü'l-Ekdar Ve's-Seyfü'l-Bettar kitaplarını, Caliyetü'l-Ekdar Ve's-Seyfü'l-Bettar sözleri ve alıntılarını, Caliyetü'l-Ekdar Ve's-Seyfü'l-Bettar yazarlarını, Caliyetü'l-Ekdar Ve's-Seyfü'l-Bettar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Hz. Resulullah'tan, sahabeden ve tâbiînden rivayet edilen, günlük hayatta okunabilecek pek çok, zikir ve dua, bulunmaktadır. Ancak bunların hepsini okumak mümkün değildir. Sadece birini alıp vird haline getirerek, diğerlerini terketmek de doğru olmayabilir. Bu sebeple kişi hiç değilse vird ve dualan, haftada, ayda, yıl da veya ömürde bir kere yapmalıdır. Böylelikle onun bereketinden istifade etmiş olur."
İmam Nevevî (rahmetullahi aleyh)
İslâm büyükleri "Bir insan Bedir Ashabı'nin isimlerini herhangi bir dileği için şefaatçi olarak zikretse, Allah o dileğini verir" demişlerdir.
Bedir Ashabi, Islâm'in en zor günlerinde Allah Resûlü'nün [sallallahu aleyhi veselem] Safinda yer almış, mal canini ve canlannı feda etmekten çekinmemiş efendilerimizdir, Bedir savaşının olduğu gün onlar, babalanı, kardeşleri, akrabaları, evlatlari ve aşiretleriyle karşı karşıya geldiler. Ubeyde (radyallahu anh) babasıyla karşı karşıya geldi. Hz. Ali (radyalabu anh) kardeşi Akil'in karşısında durdu. Hz. Ebu Bekir (radiyallahu anh) atını sürüp oğlu Abdurrahman'in saflarını yardı. Hz. Ömer (radiyallahu anh) hiç tereddütsüz, dayısı Âs bin Hişamla savaştı.
Bedir Savaşı'na katılan 313 sahabiye Bedir ashabi denir. Bu zatlar ümmetin en üstünleridir. Onlar hakkında Resulullah [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur:
Din ehlinden bir çocuk kırk sene din üzere yaşasa, bütün ibadetleri yapsa, bütün yasaklardan sakınsa, ihtiyarlık çağına veya bildiği her şeyi unutacağı zama na kadar böyle devam etse Bedir ehlinin seviyesine ulaşamaz. Bedir'e katilan meleklerin bile katılmayan meleklere karşı büyük bir üstünlüğü vardır. [ Taberani ]
"Allah" ism-i şerifi, diğer bütün isimleri içinde toplar; hepsinin manasını ihtiva eder. "Allah" ism-i şerifini zikreden biri, bütün esmaü'l-hüsnayı zikretmiş gibi olur. Ehl-i sünnet âlimlerine göre, lafza-i celâl hiçbir isimden türememiştir. Başka hiçbir varlığa bu isim verilemez. Hak Teâlâ, kendisini Arapça olarak bu isimle isimlendirmiş ve bu güzel ismi insanların selim fitratına yerleştirmiştir.
Mevlana Halid-i Bağdadî Hazretleri'nin [kuddise sirruhu] şifa kaynağı eserlerinden biri olan Caliyetü'l-Ekdar ve's-Seyfü'l-Bettar, Esmaü'l-Hüsna'yı, Bedir ashabinin kıymetli isimlerini, çeşitli duaları ve salâvat-i şerifleri içermektedir.
Allah’ım! Bize, bize layık olduğu şekilde değil, sana layık olan şekilde muamele et.
Allah’ım! Bizim lehimize ol, aleyhimize olma!
Allah’ım! Bize verdiğin müddeti saadet ile sonlandır.