Cam Tabut Cinayetleri sözleri ve alıntılarını, Cam Tabut Cinayetleri kitap alıntılarını, Cam Tabut Cinayetleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mert sızlanarak sandalyesine otururken az kalsın düşüyordu. Hakan ise ayakta durup umursamaz bir şekilde,
"Bizi daha sonra analiz edersin. Amirim geldi mi?" diye sordu.
" Hakan, ne bu çocuk gibi tavır yapıyorsun? Amirim yok. Burada sana ve Mert'e bıraktığı notlar var. Okursunuz.
"Amirim, katil nizami bir düzen içinde çalışıyor. Bu da disiplinli olduğunu gösteriyor. Ayrıca aşırı kuralcı olduğunu düşünüyorum. Kendi koyduğu kuralları çiğnemeyecektir.
"Katil, kendi Kural ve düzenine uydukça biz onu yakalayamayız diye düşünüyorum."
Ateş böceklerinin ateşe karşı koyamaması gibi bilinmezlik karşısında da karşı konulamaz bir cezbediş vardır. Teoman için de tam olarak öyle bir durum geçerliydi. O, cinayet çözmek için yaratılmış ama yıllarca bunun farkına varmamıştı.
Cam tabutun içindeki ceset, Bir önceki ile benzer özellikler taşıyordu. Pınar ve Naz, ekip içinde cesedi ilk görenlerdi. Pınar, parçalara ayrılmış kadına yakından bakıyordu.
"Cenk, bu sefer yaşarken kesmiş olmalı. Elma var mıydı?"
"Yedi cam tabut, Yedi Cüceler"in maskesi ve son cinayette maskenin altındaki ismin başka bir cüceye ait olması, kurban sayısını yediye kadar çıkabileceğini gösteriyor."
Cinayet mahalli boş bir depoydu. Cam tabut, devasa deponun tam ortasındaki masanın üzerindeydi. Olay Yeri inceleme ekibi lastik ve ayak izlerini inceliyordu.
"Bırakın beni. Bırakın dedim! Sakinim ben. Bana bak, Mert'e bir şey olursa seni kimse elimden alamaz. İnan müebbet hapis bile seni benden kurtaramaz. O adamın adını bana söylemen için sana iki saat veriyorum."
Halit arabasındaydı. Emlakçıyı almaya gitse ikisi arasında olay çıkabilirdi. Halit'i bıraksa emlakçının kaçmak için zamanı olabilirdi. Ne yapacağını bir türlü karar veremiyordu. Sonra, "Eldeki bir kuş daldaki iki kuştan daha iyidir." diyerek kararını verdi.
Biri telefon edip yedi adet sipariş etmiş. Yüklü para teklif etmiş. Tabutu yaptıranın tek şartı, bu işten kimseye söz edilmemesiymiş. Adama bir adres vermiş. Adam o adrese gitmiş. Kimse yokmuş ama bir deste para varmış. Parayı saymış tam da söylenenin yarısı. Bunlar tabutları yapmışlar ama araya soran yok.
Kestiği memeyi mücevher kutusuna benzer bir kutuya koyduktan sonra keskin çelik bıçağı kenara bırakıp testereyi çalıştırdı. Önce kızın kafasını kesti. Şah damarından akan kan, mermer zeminden yavaş yavaş akıp pis su giderine karışıyordu. Kopmuş kafanın saçlarından tutup, "Bu ikiii!" dedi.
Her kötülüğün cezası kendi cinsinden olmak zorunda değildir, diye düşünüyordu. Ona göre yapılan kötülüğün ana teması önemliydi ve o temaya göre ceza vermek en doğrusuydu. O da öyle yapmıştı.