2018 Şubat

Can Öykü Gazetesi - Sayı 17

Öykü Gazetesi

Can Öykü Gazetesi - Sayı 17 Gönderileri

Can Öykü Gazetesi - Sayı 17 kitaplarını, Can Öykü Gazetesi - Sayı 17 sözleri ve alıntılarını, Can Öykü Gazetesi - Sayı 17 yazarlarını, Can Öykü Gazetesi - Sayı 17 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
·
Puan vermedi
Suat Derviş ' in güçlü hikayesi Yeşil Elbise ile başlayan 22 öyküluk serüven başladığı gibi hızlı şekilde bitmiş. 3 saat içinde aralıksız beslenmek gibi öykü okumak. bitince anlıyorsun, çok yediğini...
Can Öykü Gazetesi - Sayı 17
Can Öykü Gazetesi - Sayı 17Öykü Gazetesi · Periyodik Yayınlar · 20186 okunma
Mavi Dumanlar
“Yüzyıllarca herkesi , hepimizi etkilemiş olan adam Shakespeare... Her ne kadar onca zamandır cümleleriyle hepimizin kalbine dokunmayı başarmış olsa da bir konuda yanılır. “Olmak ya da olmamak” değil , gitmek ya da kalmak... Bütün mesele budur. Gitmek en kolayı mıdır her zaman ya da giden korkak mıdır ? Belki de asıl cesaret gitmemektedir. Bilinmeze adım atar giden. Peki ya kalmayı seçenler ? Kolay olan onların yaptığı mı ? Aslında bu İşte ne kolaylık ne de korkaklık vardır. Kimi gidebileceği için gider , kimi de sadece gidecek dermanı olmadığından kalır.”
Sayfa 15 - İremnaz Horat
Reklam
Unutmak Üzerine Bir Anlatı
“Şaşırtıcı , göz kamaştırıcı , korkutucu bu dünyaya fırlatıldığımızda yazgımız belli olmuştur : Günün birinde öleceğiz. İşte bu yüzden herkes bu ürkütücü ve kaçınılmaz kıyamet gününü beklemek yerine , onu unutturacak bir şeyler yapar bu dünyada. Büyürüz , okula gideriz , âşık oluruz , evleniriz , bu tekinsiz korkuyu yenmek için çocuklarımız olur. Bazılarımız para kazanır. Bazıları mutlu olmaya çalışır , bazılarımız kederlere boğulur. Ölümün onları bulamayacağı sanısıyla dünyanın hiç duyulmamış yerlerine bile gidenler vardır. Sayıları çok az da olsa bu gergin bekleyişe dayanamayıp kaçınılmaz sonu erkene alanlar da çıkabiliyor. Kısaca ölümü unutmak için yaşarız. Yaşarken de başımıza gelen diğer talihsizlikleri unutmaya çalışırız.”
Sayfa 14 - Mehmet Ramazan Ceylan
Durakta Kimse Beklemiyor
“Sokağı izlerken , özellikle yalnız kadınlar çok ilgisini çekerdi. Onların , tek başına alışverişe , gezmeye , işe gitmeleri , durakta beklemeleri , otobüs gelince dünyanın en normal şeyini yapıyorlarmış gibi rahat hareketlerle otobüse binmeleri çok şaşırtırdı onu. Hayatın içinde kendi başlarına var oluşları inanılmaz gelirdi.”
Sayfa 13 - A.Çiğdem Özerdoğan
Ne güzel bir öykü başlangıcı ;
“Gün , Dali’nin saatleri gibi uzayıp sarkıyordu. İkindi sıcağı , eritiyordu sanki zamanı.”
Sayfa 13 - A.Çiğdem Özerdoğan
Sanırım bu birazcık ben ;
“Yarım adam okumayı çok severdi. Ne okuduğu önemli değil. Sözcüklerin art arda ustalıkla dizilişi büyüler , hipnotize ederdi onu. Günde belki de ortalama sekiz saat okurdu. Babasından aldığı harçlıkların çoğunu kitaplara , dergilere yatırırdı. (..) yayın hayatına ürkeklikle , sıkılganlıkla , kimi kez de yüzsüzlükle başlamış her yazın dergisini rafından hırsla alıp hemen kasaya yönelir , parasını ödedikten sonra derhal evine dönüp sonsuz bir heyecan ve alaka ile okumaya başlardı. (..) kitaplar da olmasa bu dünyadaki var oluşuna bir anlam veremeyeceğini kederle düşünürdü daima.”
Sayfa 12 - Korkut Kabapalamut
Reklam
25 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.