Cehennem Kraliçesi
Selim İleriCehennem Kraliçesi Gönderileri
Cehennem Kraliçesi kitaplarını, Cehennem Kraliçesi sözleri ve alıntılarını, Cehennem Kraliçesi yazarlarını, Cehennem Kraliçesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nereye götürüyor bizi önüne katıp bu yaman susuzluk, bütün öbür isteklere ağır basan içimizde? Neden tam bu yönde, oraya, şimdiye dek insanlığın bütün güneşlerinin battığı yere doğru?
"İnsan içine çıkın biraz. Yeni tanışlar edinin, yeni aşklar, yeni ..."
Sayfa 269
Yaşam niçin bu denli çiğ ve çıplaktı. İnsan uçsuz bucaksız bir bozkırda güzelliği arıyordu boş yere. Aşk denen incelik, soyut bir kavram olarak bizi o kadar büyülerken, yaşantıya karışınca inanılmaz bir vahşet ve kabagüç olup çıkıyordu. Hep bir seven, bir de sevilen vardı galiba. Sevenin inceliklerine üst üste kabagücün çekiçleriyle vuruyordu karşı taraf.
Sayfa 266
Aşk, büyük bir romantizm, büyük bir incelikti; sırçadandı, duygularla, çekingenliklerle örülüydü. Yüz yüze, açık açık dövüşmenin aşka hiçbir yarar sağlamayacağı ortadayken..
Sayfa 263
Değer miydi? Aşk, bu sorunun sorulmasını boyna engelliyordu. Değse de değmese de insan kapılıp gidiyordu aşkın isterlerine.
Sayfa 249
Tekrar yürümeye koyuldu - acının doruğuna giden yaşam yolunda.
Sayfa 247
bu yaşamı, kendi yaşamını, bugüne dek tattığın gibi, bir daha, birçok kez daha, sayısız kere tadacaksın, yeni hiçbir şey olmayacak bu tekrarda, her acı, her sevinç, her düşünce, sayısız iç çekme ve yaşantının bütün yönsemeleri, dile getirilemeyecek kadar ayrıntı özellikleri bir daha karşısına çıkacak, sırayla, tek tek...
Sayfa 243
Aşk tuhaftı, yaşarken öldürücü etkiler bırakıyordu insanda.
Sayfa 239
Oysa aşk, iki insan arasında uyum ve güzellik değil miydi?
Sayfa 238
İyiliğin güzellikle ne ilgisi olabilir ki!
Güzellik tek başına bir olgudur; iyiliğin ve kötülüğün ötesinde
Sayfa 235
Öyle; insan kendi kendine sağlam bir dayanak olmalı, iki ayağı üstünde korkmadan durabilmeli, başka türlü sevemez yoksa... başkasının kayrasıyla zengin, başkasının bağışıyla mutlu, başkasının malı altında iki büklüm değil, kendisi daha zengin, yenilenmiş, sanki üzerinden ılık bir yel esmiş de buzları çözülmüş, içi açılmış, belki daha güvensiz, daha ince, daha kolay kırılır belki daha bir kırılmış, ama daha adı bile olmayan umutlarla dolu, yeni istemlerle, akıntılarla dolu, yeni direnişlerle, ters akıntılarla dolu...
Sayfa 231