Sözler ve Alıntılar
Yunus Emre hazretlerinin hanımına söylediği meşhur söz geldi hatırına:
- Bebekler neden güzel olur, biliyor musun? Diye sormuştu. Cevabını da yine kendi vermişti:
GÜNAHSIZ OLAN GÜZEL OLUR!..
Sayfa 114Kitabı okudu
-Akşehir'i Hoca kurmamış; ama Akşehir'de insanların gönlüne tuzaklar kurmuş. Nasıl biliyor musun?
-Nasıl?
-Hani belgesellerde izliyoruz:
Hayvanları, kuşları filan yakalamak için lezzetli yemler koyuyorlar geçtikleri yerlere.
-Biliyorum...
-O yeme gelen hayvanları yakalayıp; muayene ediyorlar, tedavi ediyor, aşılıyorlar...
-Evet, onu da biliyorum...
-Aslında o hayvanlar; "ben hastayım, bana ilaç verin" filan demiyor! Fakat doktorluğu bilenler, ilim sahipleri, onların hasta olduklarını görüyorlar. Tedavi yollarını da biliyorlar...
Onca mahlûkatı ele geçirmek için de, kendilerine göre yöntemler deniyorlar.
-Fıkraları da Nasreddin Hoca'nın yemleri mi yani?
O an sustu babası.
Sanki yüzüne su serpilmişti...
Sayfa 117
Nasreddin Hoca, ilmi ve ilim öğrenmek isteyenleri çok severdi. Dersine giren talebeler de hocalarını çok seviyorlardı. Onu can kulağıyla dinliyor, hiçbir sözünü kaçırmak istemiyorlardı. Hatta çoğu gün ders bittiğinde peşini bırakmıyor, evine varıncaya kadar da sorular soruyor, sorularına cevaplar alıyorlardı. Bir tatlı sohbet kıvamındaki ders, yolda da devam ediyordu.
Böylece vakti boşa geçirmez, asla ziyan etmezlerdi.
Gerçek ilim adamları çok ince düşünür.
Elbette Hoca da öyleydi...
İşte bu yüzden bineğine ters otururdu.
Böylece, hayvanı eve doğru yürürken, öğrencilerine sırtını dönmüş olmaz, peşinden gelen talebeleriyle yüz yüze derse devam ederlerdi.
Ne büyük hassasiyet değil mi?
Hem zamanı ziyan etmemek konusunda...
Hem ilme ve ilmi talep edenlere...
Hem de insana, ne büyük bir saygı...
Sayfa 125