Duygularını tamamen yabancı birine açmak onu tanıyan ya da onu yargılayabilecek ondan daha fazlasını bekleyecek birini açmaktan çok daha kolay olmuştu...
Doğru olup olmadığını bilmediğim ve belki de hiçbir zaman bilemeyeceğim kararlar aldığım oldu kararlarımla birlikte yaşamak zorundayım ister iyi ister kötü olsun
Kukla Cinayetlerinin üzerinden aylar geçmiştir ancak bir süre sonra cinayetler tekrar başlar. İngiltere ve Amerika'da seri şekilde gerçekleşen cinayetler de kurbanların göğsüne kazılı halde "YEM" kelimesi yazılmıştır. Dedektif Baxter, ajan Curtis ve ajan Rouche ile birlikte iş birliği yapar. Basın bu olayın üzerine çok gitmektedir ve ekibin üzerinde ciddi bir baskı vardır. Kurbanların neye göre seçildiği ise tam bir muammadır. Kitap çok hızlı, merak uyandıran ve sert bir giriş yapıyor. Ancak giderek tempoyu düşürmeye başlıyor. Kesinlikle gereksiz şekilde uzatılmış, şişirilmiş olduğunu düşünüyorum. Gereksiz diyalog çok fazla var. Final ise eh, idare eder. Esas katilin kim olduğu biraz oldu bitti ye getirilerek bulunuyor. Ortalama bir kitap.
Fawkes ve Baxter serisinin ikinci kitabı en sonunda bitti. Kukla kitabıyla kendine hayran bırakan yazar, devamı olan Cellat ile aynı tadı verememiş maalesef. Olaylar karışık, ajanlar tek tek ölüyor, seriye adını veren iki dedektiften birisi olan Wulf Fawkes ortada yok. Büyük beklentiyle başlamıştım ama elimde süründü resmen. Heyecan ve aksiyon rutindi. Merak orta düzeydeydi. Eğer Kukla’yı çok beğendiyseniz, bu kitabına aynı beklenti ile başlamazsanız belki beğenebilirsiniz. Doğru düzgün konuyu bile anlamadım diyebilirim, ne yazmaya çalışmış yazar ya da Kukla’yı zoraki devam ettirmeye mi çalışmış anlayamadım. Kısacası beklediğimi bulamadım.