Çemberimde Gül Oya Diyalogları
Çağan IrmakÇemberimde Gül Oya Diyalogları Gönderileri
Çemberimde Gül Oya Diyalogları kitaplarını, Çemberimde Gül Oya Diyalogları sözleri ve alıntılarını, Çemberimde Gül Oya Diyalogları yazarlarını, Çemberimde Gül Oya Diyalogları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne çok özlem, ne çok hüzün, ne çok sevinç birikmiş meğer… ama hepsi aynı kapıya çıkıyor sonunda.
insan dediğin sevdiğini yanında istiyor işte. sevdiği herkesi… mesele bu.
Git, tanış çocuklarla. Konuş onlarla. Onlara güzel kitaplar oku. Ülkelerini, kendilerini, kardeşliği anlatan güzel kitaplar oku. Onlara Küçük Kara Balık’ı armağan et. Bir Şeftali Bin Şeftali’yi, Küçük Prens’i… O zaman belki ben de oralarda bir yerlerde olurum.
“Hani karanlık bir gecede
ıssız bir yokuşu inerken
köşeyi dönersin de
deniz çıkar ya karşına.
Sonra o denizde bir gemi belirir,
ışıklarla geçip gider, sen sevinirsin.
Hiç nedensiz.
Seni tanıdığımdan beri bir gemi geçiyor içimden."
"Ne çok özlem, ne çok hüzün, ne çok sevinç birikmiş meğer...
Ama hepsi aynı kapıya çıkıyor sonunda.
İnsan dediğin sevdiğini yanında istiyor işte.
Sevdiği herkesi...
Mesele bu."
' Hani böyle karanlık bir gecede ıssız bir yokuşu tek başına inerken bir köşeyi dönersin de deniz çıkar ya karşına, sonra o denizde bir gemi belirir şıkır şıkır ışıklarla geçer gider. Sen sevinirsin, hiç nedensiz ama. Sonra için kıpırdar ya hani, öyle işte… Seni tanıdığımdan beri bir gemi geçiyor içimden. Hep ama…'
2004
Ne çok özlem, ne çok hüzün,ne çok sevinç birikmiş meğer...Ama hepsi aynı kapıya çıkıyor sonunda.İnsan dediğin sevdiğini yanında istiyor işte.Sevdiği herkesi..Mesele bu.
Ne çok özlem, ne çok hüzün, ne çok sevinç birikmiş meğer…
Ama hepsi aynı kapıya çıkıyor sonunda.
İnsan dediğin sevdiğini yanında istiyor işte. Sevdiği herkesi…
Mesele bu.
Keşke siz, yüksek politikayla uğraşanlar, arada sırada dosyalardan kafanızı kaldırıp, aşağı bizim yanımıza inebilseniz. Belki hakkında tonla rapor hazırladığınız halkı biraz anlardınız. Oysa toplantılar, demeçler, gensorular derken; bizlerin en basit ihtiyaçlarına ve hissiyatlarına bile vakıf olamıyorsunuz.
Sayfa 54Kitabı okudu
- Benden istediğin başka bir şey var mı?
- Var.
- Ne?
- Birini o olacak kadar sevmeni,
Ondan çocuk sahibi olmanı,
Ayakta kalmanı…
Çok uzağa bakmanı,
Çok yakını görmeni…
Büyümeni istiyorum.
Sayfa 34Kitabı okudu
Öyle bir ülke olsun ki bir ülke demeyelim; bir ev olsun herkes için. Varsın duvarları olmasın varsın soğuk girsin bir tarafından. Sen, ben, biz olalım içinde. Başkaları da olsun. Çok mu zor?
Sayfa 14Kitabı okudu
“Veda bile edememiştim tam 25 yıllık geçmişe. Biliyordum hiçbir şey aynı kalmayacaktı artık. Bir ses duydum içimden; kendi sesim. Sanki kulaklarımla duymuşum gibi gerçekti, sana yemin ederim. Hoşçakal gençliğim dedi usulca... Hoşçakal çocukluğum... Doğduğum ev, benim olmayan evim hoşçakal... Hoşçakal anne... Hoşçakal baba... Gidilecek bir yer, çıkılacak bir yol var önümde. Yüreğim yangın yeri ya, neylersin böyleymiş benim de hikayem."
“Bir yerlerde mi okumuştum, birinden mi duydum, geçmiş gün hatırlamıyorum. 'Evler içinde yaşayan insanlara benzer.' Bunca sene, bunca yaşanmışlık, bunca hatıra kayboldu gitti baksana. Nasıl biliyor musun? Suları serin bir kuyuya düşen koca bir taş gibiyim sanki.”