Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çengelliiğne

Mıgırdiç Margosyan

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Tövbe, tövbe...
“Bir ülkede eğer bir gazete veya herhangi bir yayın kurumu sansüre tabi tutuluyorsa, o ülkede yanlış bir şeyler var demektir. Hayır! Yanlış bir şey değil, çok büyük yanlışlıklar var demektir. Bu, o ülkede devletin halkını "ahmak" yerine koyduğunun göstergesidir. Bu, o ülkede devletin halkına, bireylerine; "Sen düşünme! Ben senin yerine zaten düşünüyorum!" demesidir. Bu, o ülkede devletin kendi vatandaşına "manevi işkence" uygulamasıdır.“
Beyin
"Allah ve peygamber aşkına, sahi ben neden hiçbir şey dü­şünemiyordum? Yoksa Tanrı'nın "beyin" diyerek insanların başına yerleştirdiği o kıvırcık-mıvırcık suratlı nesne, o hani büyük insanların başında okka okka bulunan, başka da yapacak işi yokmuş gibi, dur durak demeden, her fırsat bulduğunda da "muzır" dalga boylarında parazit yayın yaparak kimi insanların huzurunu kaçıran o yaz­ boz tahtasından, o meret şeyden, ben nasibimi yeterince alamamış mıydım? Yoksa Ulu ve Yüce Tanrı'nın bana bahşettiği, bana uygun ve reva gördüğü, benim nasibime düşen Osmanbey'deki Artin Doyuran adlı gavuroğlu gavurun lokantasında üstüne limon sıkılarak yenen türden olanı mıydı?"
Reklam
Parmak meselesi
"Bakınız, bizleri bu ülkede senelerden beri yönetenler, yine şu son günlerde "yönetmeye" talip olanlar, bizleri "düzlüğe çıkarmaya" kararlı olanlar, ülkenin tüm sorunlarını "çözmeye" soyunanlar, kimisi başparmağıyla, kimisi işaret parmağıyla, kimisi de diğer parmaklarıyla ha babam de babam "nurlu ufukları" işaret edip gösterme yarışı içinde debelenip dururken, kimi "büyük beyinli"(!) bu politika canbazlarının yüzlerindeki maskeler düşünce nasıl da birer palyaço kesildiklerine onların adına ister istemez şahit oluyoruz."
Sahi neydi bizim çilemiz?
"Sahi neydi bizim çilemiz? Bizler insan olarak yurdumuzda hep horlanmaya, hep nemrut suratlı kimi "yetkili"lerin şiddet kusan davranışlarıyla yoğrulup harmanlamak için mi gelmiştik bu kavanoz dipli dünyaya!"
Sayfa 142Kitabı okudu
Kim olursanız olunuz, düşüncenize saygı duyulmasını istiyorsanız, öncelikle siz de başkalarının düşüncelerine saygılı olmak zorundasınız
"Evet! Tüm bu hırs, bu kin, bu nefret tohumları ellili yılların başında Diyarbakır'a ilk kez gelen bir kutu "coca cola" ile mi atılmıştı ne?! Diyarbakır'da o yıllarda henüz yapılmaya başlanan "Pirinçlik Amerikan Üssü"nün askerleri, "coni"leri, "okey"leri ilk kez teneke kutu içinde coca cola'yı Diyarbakır'a soktuklarında, o zamana kadar caddelerinde, sokaklarında, "küçe" başlarında etrafı tırtırlı bir kuruşa, ardından ortası delik yüz paraya satılan bir tas dolusu buzlu "meyan kökü" şerbetini kovmasıyla, "deeev, deeev, deeev" deyip buzlu "ayran" satan Kürt çocuğunun sesinin kısılmasıyla, galiba farkında olmadan "üç kağıda" getirildik. Ermenisiyle, Türküyle, Kürdüyle, Süryanisiyle, Keldanisiyle, Yahudisiyle, Rumuyla hep beraber ayvayı yedik!"
Sayfa 166Kitabı okudu
Reklam
"Eyvah! Eyvah da eyvah, düşündüğünü söyledi" ya da "Düşündüğünü yazdı" diye insanlar "içeri tıkılıp", hatta bir yerlerden karga tulumba ''kovulurken" sadece ve sadece ''onlar gibi" düşünmediğiniz için en hafifinden "hain" damgasıyla suçlandığınız, sadece ve sadece onların "doğru"larının ·'in", sizinkilerin "out" olduğu, tüm "yanlış"ların yalnız ve yalnızca tapuda adınıza tescil edildiği böylesi ahval ve şerait içinde; sesimi, kime göre akort edecektim?
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.